Çevrenizdeki birçok kişiden “Ofisteki ilk günüm hiç umduğum gibi değildi” ya da “Acaba bu şirket gerçekten bana uygun mu?” gibi sözler duymuşsunuzdur. Hatta belki de siz bile bu düşüncelere kapılmış olabilirsiniz. İnsan Kaynakları uzmanları ve yöneticilerin dikkat edeceği birkaç önemli nokta çalışanın ilk gününde kendini iyi hissetmesine ve iyi bir motivasyonla sorumluluk almaya başlamasına yardımcı olacaktır.
Şirketlerin Y Kuşağına yönelik son dönemde yaptığı pek çok çalışma onların bağlılığını ve artırmak ve motivasyonunu yükseltmek konusuna odaklanıyor. Oysa daha ilk günden çalıştığı yerle ilgili izlenimlerini oluşturan bu kuşak sıradan oryantasyon çalışmalarından sıkılıyor ve kendisiyle özel olarak ilgilenilmesini önemsiyor.
Y kuşağı konusunda uzmanlaşan ve 18 yaşında ilk kitabını yazan araştırmacı Jason Ryan Dorsey’ın çok satan “Y-Size Your Business” isimli kitabında da işaret ettiği gibi çalışanların ilk gününü önemli kılan belirli değerler ve beklentiler var. Kendisi de 29 yaşında olan Dorsey, “Bize yıllardır öğretilen çok önemli bir birey olduğumuz ve her şeyi yapabileceğimiz inancı yüzünden iş yerinde başarı beklentilerimiz de bir hayli yükseliyor. Bu anlamda ilk iş günü de başarı yolculuğumuzun ilk adımı oluyor ve günün unutulmaz olmasını istiyoruz. Hız çağında yaşadığımız için iş yerine ayak basmamızla birlikte meşgul olmayı talep ediyoruz. Lise ve üniversite yıllarımızdan beri bu anı düşlediğimiz için de sabırsız olabiliyoruz” diyor. Kişiselleştirme, yaratıcılık, etkileşim ve yeni teknolojiler üzerine titreyen Y kuşağı, ilk iş günlerinde de bu değerlere ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle özellikle İK uzmanlarının ve yöneticilerin çalışanın ilk iş günüyle ilgili bakış açısını değiştirmesi ve yeni yaklaşımlar getirmesi gerekiyor. Bu konuda sadece Y kuşağı için değil her yeni başlayan çalışan için birçok yeni uygulama getirilebilir. En önemlilerini ise şöyle sıralayabiliriz:
Heyecanını paylaşıyorum
Kariyer gelişimi ve teşvik hırsıyla hareket ettikleri için ilk günlerinde kariyer planlamalarından bahsedildiğinde hangi kuşaktan olursa olsun kalbini kazanmak çok mümkün. İşe alınan kişinin heyecanının paylaşılması gerektiğini belirten uzmanlar, böylece kişinin motivasyonunun daha yüksek olacağının altını çiziyor.
Mutlaka yapılması gerekenler
– Çalışanınıza ilk iş gününden önce bazı ipuçları içeren bir mail göndermeyi unutmayın. Özel aracıyla geliyorsa nereye park edeceği, servis kullanacaksa nereden alınacağı, şirkete vardığında kiminle görüşeceği, kıyafet kuralları ve yanında getirmesi gereken belgeler gibi bilgileri belirtmenizi bekleyecektir. Bu konuda Y kuşağına mensup farklı bir çalışanınızdan yardım alabilirsiniz.
– Ofise vardığında ona etrafı gezdirin ve çalışma arkadaşlarıyla tanıştırın. En az bir üst düzey yöneticiye de kendisini tanıtmayı ihmal etmeyin.
– Öğlen yemeğini yalnız yemesine izin vermeyin. Bu tarz bir durumda kendini çok yalnız hisseder. Onunla yemek yemesi için aynı departmandan bir çalışanınızla görüşebilirsiniz.
– Kendini yararlı hissedebileceği işler vererek şirkete katkı sağlayacağına inandırın.
– Çalışanınızı şirketin düzenlediği mevcut eğitim ve gelişme programları hakkında bilgilendirin.
– Çalışanınızı anlamlı hediyelerle karşılayabilirsiniz. Şirketin büyümesine yardımcı olacağı mesajını vermek için bir saksı bitkisi, ilk günün karmaşasında ona rehberlik edebilecek bir pusula ya da o gelmeden önce hazırlattığınız kartvizitlerle ona kendini değerli hissettirebilirsiniz.
Kesinlikle yapılmaması gerekenler
– İşe yeni alınan kişiye şirketinizi tanıtan belgeyi verin. Dünya kadar iş masanızda sizi bekliyor, onu yalnız başına bırakıp işinize dönebilirsiniz.
– Meslektaşları ve takımının diğer üyeleriyle onu tanıştırmanıza gerek yok. Zamanla kendisi kaynaşacaktır.
– Onu görmezden gelin ve hiçbir görev vermeyin. Nasıl olsa iş hakkında pek de bir şey bilmiyor.
– Yemeğe de yalnız çıkabilir. Çocuk değil ya!
Yorum yapmak ister misin?