Fikir ayrılıklarını çatışmaya dönüştüren 10 cümle ve yapıcı alternatifleri

Profesyonel hayatta kullandığınız dil, düşündüğünüzden daha büyük bir fark yaratıyor! Fikir ayrılıklarını sağlıklı bir diyaloğa çevirmek mi istiyorsunuz? İşte çatışmaya yol açabilecek 10 sıkıntılı cümle ve yerine kullanabileceğiniz yapıcı alternatifler!

İş yerinde belki her gün fikir ayrılıkları yaşıyorsunuz, değil mi? Peki bu fikir ayrılıklarını nasıl çözüyorsunuz? Unutmayınız ki fikir ayrılıklarının çatışmaya dönüşme sürecinde kullandığınız dil, düşündüğünüzden çok daha önemli olabilir. Size “normal” gelen bir cümle arkadaşınızı uzaklaştırabilir, yabancılaştırabilir ve algınızı olumsuz hale getirebilir. Bu olumsuz davranışın size çeşitli boyutlarda kötü etkisi olabilir.

Örneğin;

  • Yatayınızla ve müdürünüzle ilişkiniz bozulabilir,
  • Terfi sırası yaklaştığında “birlikte çalışılması zor” damgası yiyebilirsiniz,
  • Fikir ayrılıklarının çözümünü kişiselleştirdiğinizde etkinizi kaybetme tehlikeniz olur.

Bu yazıda fikir ayrılıklarını çatışmaya götürebilecek 11 sıkıntılı cümleyi ve yapıcı alternatiflerini paylaşmak isterim.

“Bu benim işim değil!”

Alternatif öneri: Bunun önemli bir iş olduğunu anladım. Nasıl halledebileceğimizi bir konuşalım.

Neden? Sabit ve keskin bir olumsuz yaklaşım sizi iş birliğine kapalı gibi gösterebilir. Yeniden çerçevelediğinizde sınırlarınızı belirleyerek birlikte çalışmaya açık olduğunuzu göstermiş olursunuz.

“Biz bunu hep böyle yaparız.”

Alternatif öneri: Bu önerinin senin için uygun olma sebebini anlıyorum. Farklı görüşleri tartışmaya açık mıyız?

Neden? Değişime direnç gösterdiğinizde bu sizi “eski kafalı” ve “yeniliğe kapalı” gösterebilir. Bu cümle geçmişteki çabaları yok saymadan yaratıcılığa alan açtığınızı gösterir.

“Bu doğru değil”

Alternatif öneri: Ben bu konuyu farklı bir perspektiften görüyorum. İzin verirseniz paylaşayım.

Neden? Doğrudan ters cümleler insanları savunmacı olmaya itebilir. Farklı görüşlerde olduğunuzu ifade etmek açık bir tartışmaya davet eder.

“Bunu öyle yapmamalıydın!”

Alternatif öneri: Bir dahaki sefere şu yaklaşımı deneyebilirsin…

Neden? Suçlayıcı cümleler insanları geçmişte tutar ve karşılık verme isteği yaratır. Hatalarla ilgili enerjiyi gelecekteki eylemlere yöneltmek, geri beslemenizin etkinliğini artırır.

“Bunlara zamanım yok!”

Alternatif öneri: Bu önemli bir konu. Etraflıca konuşmak için bir toplantı saati belirleyebilir miyiz?

Neden? Birini yok saymak karşı tarafta olumsuz duyguları ve öfkeyi tetikleyebilir. Onların görüşünü dikkate alarak ve kendi sınırınızı çizerek yaklaşmanız ilişkinizi güçlendirir.

“Sakin ol!”

Alternatif öneri: Bu olay görüyorum ki seni öfkelendirmiş. Bir ara verip, nefes alalım mı?

Neden? Sadece “sakin ol” demek çoğu kez işe yaramıyor. Bunun yerine karşınızdakinin duygularını anlamak ve kabul etmek sizi çözümlere yöneltebilir.

“Hiç anlamıyorsun!”

Alternatif öneri: Belki de bu konuyu farklı yerlerden görüyoruz. İkimizin de ihtiyaçlarını yeniden netleştirebilir miyiz?

Neden? Birine “anlamıyorsun” dediğimizde olumsuz duyguları tetikleriz. Bunun yerine tartışmaya davet etmek diyaloğu ileri taşıyabilir.

“Bu çok da önemli değil!”

Alternatif öneri: Bu konunun senin için neden önemli olduğunu anlıyorum. Gel bir çözüm için konuşalım.

Neden? Karşınızdakinin endişelerini yok saydığınız veya önemsizleştirdiğinizde o da daha sert karşılık verecektir. Önemi kabul ettiğinizde gerginliğin yükselmesini önlersiniz.

“Benim için bitti bu iş!”

Alternatif öneri: Bir ara verip bu noktaya sonra yeniden dönebilir miyiz?

Neden? Kendinizi kötü hissettiğinizde veya haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüzde, diyaloğu sonlandırmak iyi sonuç vermez. Bunun yerine uygun zamanda işe ara vermek daha iyi bir fikir olabilir.

“Dürüstçe söylemem gerekirse…”

Alternatif öneri: Tam burada yapıcı ama açık konuşmak isterim. Benim düşünceme göre….

Neden? Bu cümle sanki bir süredir dürüst olmadığınız gibi bir algı yaratabilir. Onun yerine “doğrudan” ve “açık” ifadeler daha yapıcı olabilir.

İletişim dilinizde kelime seçimlerine dikkat etmeniz işinize yarayacaktır.

Bertay Fişekçi, 23 yıllık kurumsal hayatının ardından çalışan bağlılığı, kültür dönüşümü, orta kademe yöneticilerin beceri gelişimi alanlarına odaklanmıştır ve bu konularda şirketlere profesyonel destek vermektedir. İnsan odaklı organizasyonların daha da geliştirici, kârlı ve çekici olduğu inancıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Fişekçi; yüz yüze seminerler, online etkinler, podcast yayınlarıyla bilgilerini aktarmanın yanında; kişisel blogunda ve İK Blog'da yayınlanan içerikleriyle de okuyucularla buluşmaktadır.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.