Ayaydın Miroglio Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Yasemin Avcı, çalışanların her sürece mutlaka dahil edilmesi gerektiğine inanıyor. Avcı, bu yüzden İnsan Kaynaklarının dinleyen ve sorgulayan bir yapısı olması gerektiğini söylüyor.
1986 yılında faaliyet göstermeye başlayan Ayaydın Grup, İpekyol, Twist ve Machka markalarıyla hem Türkiye hem de yurt dışında çalışmalarını sürdürüyor. Yaklaşık 200 mağazasıyla gün geçtikçe büyüyen şirket, 2008 yılında İtalyan Miroglio Grubu ile iş ortaklığı gerçekleştirdikten sonra yoluna Ayaydın Miroglio Grubu olarak devam ediyor. Edirne’de fabrikası ve İstanbul’da merkez ofisi bulunan şirkette yaklaşık bin 500 kişi çalışıyor. Ayaydın Miroglio Grubu İnsan Kaynakları Direktörü Yasemin Avcı, çalışanların yüzde 30’unun fabrikada, yüzde 20’sinin merkez ofiste ve diğer yüzde 50’nin ise mağazalarda görev yaptığını açıklıyor. Her yıl yeni mağazalar açarak büyüdüklerini ifade eden Avcı, bu doğrultuda mağaza satış ekibinin öncelikli işe alım listesinde her daim yerini koruduğunu aktarıyor. Yasemin Avcı, İnsan Kaynakları alanındaki çalışmalarını anlatıyor.
2016’da ekipleri güçlendireceğiz
Merkez ofislerinde şirketin büyümesini destekleyen her seviyede işe alım gerçekleştirdiklerini belirten Avcı, bu yıl ağırlıklı olarak e-ticaret, müşteri hizmetleri, tasarım, perakende planlama ve bilgi teknolojileri birimlerini geliştirdiklerinin altını çiziyor. Avcı, 2016’da mağaza kadrosunda bulunan satış danışmanları, mağaza müdür yardımcıları ve mağaza müdürleriyle birlikte merkez kadrosunda da bölge müdürleri, ürün yöneticileri, kalite kontrol ve güvence mühendisleri, bilgi teknolojileri uzmanı pozisyonlarında ekibi güçlendirmeyi planladıklarını söylüyor. Fonksiyonel bir yapılanmayla tüm süreçlere hız ve verimlilik kazandırmayı hedeflediklerini belirten Avcı, “Organizasyonların başarısı ile İK’nın kalite ve etkinliği arasındaki bağ ve paralellik her geçen gün daha da önem kazanıyor. Şirketin iş planlarını ve hedeflerini hazırlayıp uygularken, planı gerçekleştirecek olan tüm çalışanlara amaç ve hedeflerin iyi anlatılması, hedefleri gerçekleştirmek için gerekli olan ihtiyaçların iyi analizi ve çalışanların her sürece mutlaka dahil edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu da aslında İnsan Kaynaklarının genel olarak dinleyen ve sorgulayan bir yapısı olması gerektiğini bize gösteriyor: Çalışanların beklentilerini karşılıyor muyuz? Şirketin stratejilerini yerine getirirken elimizdeki iş gücü ile destek olabiliyor muyuz? Elimizdeki iş gücü ile stratejilerimizi yerine getirmek için nelere ihtiyacımız var? Şirket ve departman hedeflerimiz çalışanlar ile paylaşılıyor mu? Çalışanlarımıza geri bildirimler veriyor muyuz? gibi soruların yanıtlarını verebilmek çok önemli” diyor.
Hoş geldin kitleriyle motivasyonu destekliyoruz
İnsan Kaynaklarının stratejilere yakın olması gerektiğine inanan Avcı, bunların gerçekleşmesi için analizler ve farklı çalışmalar yaparak sonuçlarının yönetime sunulması ve aksiyon planlarının belirlenmesinde etkin rol üstlendiklerini anlatıyor. Kariyer basamaklarını hızla çıkmak isteyen yeni mezunları organizasyona katmak kadar elde tutmanın da önemli olduğuna değinen Avcı, bu sebeple her uygulamayı ihtiyaca yönelik olarak gözden geçirip yeniden kurgulayarak beklentileri karşıladıklarını belirtiyor. “Perakende sektörünün temel sorunu mağazacılığın meslek olarak kabul görmemesi. Farklı projeler üreterek aslında mağazacılığın bir meslek olduğunu gösteriyor ve kendi içimizde çok güzel örnekler çıkarıyoruz” diyen Avcı, bu yıl içinde mağazalarda açık olan mağaza müdür yardımcılığı pozisyonlarının yüzde 90’ı, mağaza müdürlüğü pozisyonlarının ise yüzde 50’sinin iç terfilerle doldurulduğunu aktarıyor. Mağazalardan merkez ofise farklı pozisyonlara geçişler sağladıklarını söyleyen Avcı, merkez ofiste işe yeni başlayan çalışanlara “Hoş geldin Kitleri” hazırladıklarını ve mağaza tarafında ise birebir yaptıkları “Hoş geldin Aramaları” ile motivasyonları desteklediklerini kaydediyor.
Y kuşağına sektörü anlatıyoruz
Hem iç hem de istihdama yönelik hazırlanan eğitimlerini “Ipekyol Kariyer Akademisi” çatısı altında topladıklarını belirten Avcı, e-öğrenme platformu sayesinde de tüm çalışanların istedikleri her yerden 7-24 eğitim aldıklarını anlatıyor. Avcı eğitim süreçlerini şöyle detaylandırıyor: “Eğitimlerimizi, performans değerlendirme sonuçlarıyla birlikte şirket hedefleri doğrultusunda planlıyoruz. Bu planın dışında yıl içinde oluşabilecek anlık ihtiyaçlara da her zaman hazırlıklıyız. Mesleki ve kişisel gelişim eğitimleri ile birlikte e-öğrenme platformunda hobi eğitimlerimiz de mevcut. İstihdama yönelik eğitimlerimize 2013 yılında başladık. Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi ile iş birliği yaptık. Amacımız da sektörü ve olanaklarını tanımayan, mağazacılığı meslek olarak görmeyen özellikle Y kuşağına tüm avantaj ve dezavantajlarını mümkün olduğunca şeffaf bir şekilde anlatmak, potansiyeli yüksek adayları istihdam etmek, onlara şirket kültürümüzü aşılayarak sadakat yaratmak ve geleceğin mağaza müdürlerini yetiştirmekti.”
Devamlı bir iş gücü arayışı var
İK süreçlerini devamlı gözden geçirip geliştirdiklerinin altını çizen Avcı, yeni dönemde e-öğrenme platformunun daha da aktif kullanılması için geliştirmeler yapacaklarını, McKinsey 9-box uygulamasını yetenek yönetimi için kurgulayarak aksiyon planlarını hayata geçireceklerini vurguluyor. Avcı bunun yanı sıra mentorlük projesine devam edeceklerini, işveren markasıyla ilgili çalışmalara hız vereceklerini, sektörel ölçümlerini sürdüreceklerini ve daha keyifli bir çalışma ortamı için var olan aktivitelerini çeşitlendireceklerini aktarıyor. Perakendenin çok dinamik bir sektör olduğunu kaydeden Avcı, bu dinamizm içinde sektörün en önemli sorununun yüksek çalışan dönüşüm oranları olduğuna değinerek, iyi eğitimli profillerin bu sektörü ya tercih etmediği ya da mezuniyet sonrası daha iyi bir iş bulana kadar geçici bir iş olarak gördüğünü anlatıyor. Avcı, Y kuşağının iş-özel yaşam dengesine hassasiyet gösteren yapısının, mağazacılığın vardiyalı çalışma sistemi ile çeliştiğini düşünüyor. Ayrıca sektöre giren yabancı yatırımcılar ve markalar ile artan mağaza sayısının devamlı bir iş gücü arayışı yarattığını belirten Avcı, “Sektör aslında büyük ölçüde istihdam olanağı sağlıyor. İş alternatiflerinin de bu kadar çok olması sektörde deneyimli adayların şirket sadakatini kimi zaman aşağıya çekebiliyor. Mağaza çalışanları ücret ve yan haklardaki ufak değişiklikler için bile yatay pozisyonda farklı şirketlere gidebiliyor. Bu sebeplerden ötürü perakende, parlayan yıldız sektörlerden biri olmakla birlikte ülkemizdeki işleyişi de diğer ülkelere göre oldukça zorlayıcı” şeklinde açıklama yapıyor.
Yorum yapmak ister misin?