“İstifa etmek istiyorum.” Bu günlerde bana gelen telefonların yarısı bu cümleyle başlıyor. Havaların sıcak olmasından mı? Tatil ihtiyacının hepimizde tavan yapmasından mı? Yorgunluk ve bıkkınlıktan mı… Çok fazla neden var. Gemileri yakmadan önce ilk gündem maddesinin “Doğru zamanda doğru istifa şekli” olması çok önemli.
İstifa etmek istiyorum. Bu günlerde bana gelen telefonların yarısı bu cümleyle başlıyor. Havaların sıcak olmasından mı? Tatil ihtiyacının hepimizde tavan yapmasından mı? Yorgunluk ve bıkkınlıktan mı bilinmez. Bugünlerde herkes ama herkes işi bırakmak istiyor. İstifa etmek istediğinizde maddi alacaklarınızdan vazgeçebiliyorsanız aslında aynı gün karar verip işi bırakabilirsiniz. Fakat beklentimiz bütün hak ve alacaklarımızı alıp ayrılmak ise daha kontrollü ve planlı bir istifayı düşünmemiz gerekir.
Gemileri yakmadan önce ne gibi haklardan ve maddi alacaklardan oluyoruz bakalım:
Öncelikle istifaya neden olan sebepler işveren veya iş yerinden kaynaklanıyorsa doğru istifa şekliyle bütün hakları alarak işten ayrılmak mümkün. İstifa halinde ihbar, fazla mesai, izin ücreti, maaş ve kıdem tazminatı gibi maddi haklar gündeme geliyor.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi iş sözleşmesinin işçi tarafından bildirim süresi verilmeksizin ve kıdem tazminatı hakkı talep edilerek feshine ilişkin esasları düzenlerken istifa edilmesine rağmen işçinin haklı olduğundan yola çıkarak maddi menfaatlerini koruyor.
Eğer çalışılan iş yerinde maaş, fazla mesailer düzenli ödenmiyorsa haklı ve geçerli sebeple istifa edildiğinde işveren ihbar talep edemez ve kıdem tazminatını ödemesi gerekir.
Yine çalışanın işin niteliğinden kaynaklanan nedenlerle hastalanması veya sürekli mobbinge maruz kalması halinde haklı ve geçerli sebeple iş akdini istifa ederek sonlandırabilir.
Fazla çalışma sürelerinin olağan sürelerin çok üstünde olması ve süreklilik arz etmesi de çalışan için istifa sebebi olabilir. Bu durumda da kıdem tazminatı gerekli şartlar uygunsa çalışana ödenmelidir.
Çalışanın sigorta primlerinin eksik ödenmesi, işyerinde çalışanın statüsünün görev tanımının düşürülmesi, çalışanın iş güvenliğinin sağlanmaması gibi nedenlerle verilen istifa dilekçesi de kıdem tazminatı hakkını doğurur.
İstifa ederken ilk sigortalı çalışmaya başlanan tarih 8.09.1999 öncesi olmak şartıyla 1475 sayılı kanun gereği toplam sigortalılık süresi 15 yıl ve toplam ödenen prim gün sayısı 3600 gün ise sosyal güvenlik kurumundan alınacak kıdeme esas yazı ile istifa edildiğinde kıdem tazminatı işveren tarafından ödenir ve ihbar ödenmez.
Aynı şekilde kadınlar evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrılırsa kıdem tazminatına hak kazanır ve ihbar süresi için işverene ödeme yapmaz.
Muvazzaf askerlik nedeniyle istifa edildiğinde de kıdem tazminatı işveren tarafından ödenir.
Sonuç olarak sağlam bir nedenimiz olmadan istifa etmek pişmanlık yaratabilir. Çalışma şartlarınızda süregelen bir rahatsızlık söz konusu ise kapıyı çarpmadan bir kez daha düşünün derim. Eğer istifa etmek için haklı gerekçeler varsa noter kanalıyla sebepleri de belirterek iş akdi feshedilebilir. İstifa etmek sadece işverenden alınacak hakları değil işsizlik maaşı hakkının da kaybolmasına sebep olur. Maddi sonuçları oldukça önemli. Bu nedenle “doğru zamanda doğru istifa” en önemli gündem maddesi olarak kalmaya devam edecek.
www.dilekete.com
Yorum yapmak ister misin?