Sanayi sektörünün öncü şirketlerinden Borusan Mannesmann’ın; işe alım süreçlerini, insan kaynakları uygulamalarını ve gelecek hedeflerini İnsan Kaynakları, Kurumsal Gelişim, Çevre ve Sürdürülebilirlik Genel Müdür Yardımcısı Fırat Akkemik’ten dinledik.
Yapılanmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? Şu anda bünyenizde kaç kişi çalışıyor?
Borusan Mannesmann olarak 3 kıtada 7 tesisle varlığını sürdüren ve toplam 1800 kişilik bir çalışan gücüyle faaliyetlerine devam eden bir organizasyonuz. ABD’de Teksas Houston’da, Avrupa’da İtalya’da ve Türkiye’de de Gemlik, Bursa ve İstanbul’da ofislerimiz ve tesislerimiz var. Bu bize hem global hem lokal düşünebilme, birbirinden öğrenme, kültürel entegrasyon gibi birçok önemli beceriyi kattı.
İnsan Kaynakları ve Kurumsal Gelişim ekibi olarak 19 kişilik bir ekibiz. Stratejik İnsan kaynakları ve organizasyonel gelişim konularında ağırlıklı çalışıyoruz. 2019 yılında yenilediğimiz insan kaynakları stratejimizle, gücünü çalışanlarından alan bir yapı olma hedefiyle ilerledik. Tam da bu sebeple 2020 başında, Borusan’ın kültürel değerleri ve stratejileriyle uyumlu, çalışanlarımızla yakın temasta, bütünsel ve yenilikçi bir çalışan iletişimi sürdürmek ve geliştirmek için neler yapabiliriz diye düşündüğümüzde bir gönüllü ekiple yola çıkma kararı aldık.
En iyi çalışan deneyimini yaşatmak için farklı departmanlardan, farklı unvan gruplarından bir araya gelen 22 kişilik gönüllü “Action Master” ekibi yeni dönemde bir nevi değişim elçilerimiz oldular. Bu ekip, kendi yaşanmışlıklarından da yola çıkarak çalışan deneyime dokunan temel iyileştirme fırsatlarını belirledi, odak alanlarını oluşturdu ve İK süreçleri hakkında bilgi ve donanıma sahip oldu. Kurum içi network, çevik anlayış gibi eğitimlerle desteklediğimiz Action Master’lar, çalışanların sesini dinleyerek hedeflerini ve bu hedefe gidecek yol haritalarını belirliyor, çevik bir yaklaşımla çalışıyor ve değer üretiyorlar. Bu çalışmaların ilk çıktılarını mayıs ayı sonunda çalışanlarımıza lanse ettik. Şimdi insan kaynakları ve organizasyonel gelişim konusunda çalışan, üstelik de çalışanların sesini çok daha yakından alabildiğimiz +22 kişiyiz. Çeviklik ve birlikte başarmak yolunda attığımız bu adımla değer yaratan sonuçlar elde ederek gücümüze güç kattık.
Firmanızda İK departmanı hangi süreçleri yönetiyor?
Borusan Mannesmann olarak yıllardır sürdürdüğümüz insan kaynakları uygulamalarımız ve projelerimizle gelişim odağı olan, yeteneklerin kendi potansiyellerinin en iyisine ulaştıkları güçlü bir kültür yaratmayı hedefliyoruz. Şirket stratejilerimizi, insan kaynakları stratejilerimizi, yarattığımız ve geliştirmek istediğimiz kurum kültürümüzle uyumlu bir şekilde oluşturmaya önem veriyoruz. Aday deneyimiyle başlayan yetenek kazanma sürecinden itibaren, çalışanlarımızın şirket yaşam döngüsündeki tüm alanlara dokunan uygulamalar ve geliştirmeler yapıyoruz. Aday deneyimi, yetenek kazanma, oryantasyon ve adaptasyon, farklı bölüm veya segment deneyimi, ilk liderlik, takdir ve ödüllendirme, çalışma ortamı, yeni çalışma düzenleri ile iş ve özel yaşam entegrasyonu, işlerini yaparken ihtiyaç duydukları donanım ve teknolojik imkanların çok önemli olduğuna inanıyoruz.
Yetenek stratejileriyle çalışanlarımızın gelişim yolculuklarında onları destekleyecek mesleki ve yetkinlik programlarını yapıyor, organizasyonumuzdaki fırsatlardan yararlanmaları, sürekli yeni deneyimlerle gelişmeleri konusunda onları yakından takip ediyoruz.
Sektörünüze özel adayları seçerken hangi niteliklere önem veriyorsunuz?
Biz “Success through people” ilkesine yani çalışan sayesinde başarıya inanan bir şirketiz. İnsan kaynağını en önemli varlığımız olarak görüyor, üzerine yatırım yapıyor ve sürdürülebilir başarının insan sayesinde olacağına inanıyoruz. Bu yüzden de her pozisyon için genel işe alım sürecinin ardından yönetim takımlarımızın titizlikle seçtiği son 2 aday ile Genel Müdürümüz ve bizzat benim görüştüğüm bir yetenek seçim sürecimiz var. İşin, seçtiğimiz uygun kişiyle daha da ileri gittiğine, geliştiğine yıllar içinde çok şahit olduk. Bulunduğumuz sektörlerde lider olmak ve lider konumumuzu sürdürebilmek önemli. Bu nedenle adaylarda öncelikle yetkinliklere bakıyor, merak ve öğrenme becerisi yüksek, iletişim yeteneği güçlü, sorumluluk ve inisiyatif alabilecek, olumlu ilişkiler oluşturabilen, yenilikçi ve değişime açık, başarma azmine sahip adaylara iş imkanları sunuyoruz. Tüm bunların yanında başvuran adayların Borusan Mannesmann kurum kültürü ve değerleriyle uyumlu olması da bizim için önemli bir kriter oluyor.
Çalışma hayatında öğrenme çevikliğinin başarı için çok önemli olduğuna inanıyorum. Borusan Mannesmannlıların fonksiyon değiştirmesi, şirketimiz içinde farklı bölümlere geçmesi hatta Borusan Holding içinde farklı grup şirketlerine geçmesi mümkün. Bu da kişinin yetkinlikleri, öğrenme ve değişimi yönetme becerisi ve geçmişte gösterdiği performansla oluyor.
Biz de İK ve tüm yönetim olarak, çalışanlarımızın potansiyellerinin en iyisine ulaşacakları bir iklim ve kültür oluşturmaya çalışıyoruz. Çalışanlarımızın Borusan Mannesmann’da en beğendikleri özellikler; hiyerarşik olmayan yapı, samimi iletişim, inisiyatif alabilmek ve sürekli gelişim fırsatı sağlanması. Bu özellikler sayesinde çalışanlarımız daha yaratıcı, daha fazla sorumluluk alabilen ve kendi potansiyellerini en iyi şekilde kullanan bireyler olabiliyorlar. Böylece, inandığımız değerlerle yarattığımız kültürün uyumu bizi de çalışanlarımızı da kucaklıyor.
Çalışanlarınıza yönelik motivasyon uygulamalarınızı anlatır mısınız? Çalışan bağlılığı için neler yapıyorsunuz?
Biliyorsunuz çalışanlar, şirketin amaç ve değerleriyle kendi amaç ve değerlerini bütünleştirdikleri ölçüde bağlı oluyor. Her çalışan kendi işinde özgür olmayı, sürekli gelişmeyi, güvenli ve olumlu ilişkilerin olduğu samimi bir ortamda çalışmayı bekliyor.
Borusan Mannesmannlıların şirket için en beğenilen özellikler söylemi, bu bakımdan da çok kıymetli ve çok anlamlı. Dolayısıyla, öncelikle yarattığımız kültürü daha da güçlendirmek için çalışıyoruz diyebilirim. Çalışan deneyimi konusunda Action Master’larla başlattığımız çalışmaların kaynağı da yine bu.
Özgürlük ve kendi potansiyelini gerçekleştirme konusu bizim için çok önemli. Bu konuda çalışanlarımızı teşvik edebilmek için farklı uygulamalarımız var. Fikir paylaşım sistemimiz “Bir fikrim var”, şirket içi farklı projelerde çalışma imkânı, yan haklarını kendisinin şekillendireceği “Esnek yan haklar”, çalışma düzeninde işe uygun çalışma şeklini belirlemek için “Flexi ve smart work” planları ve kültür – sanat- spor etkinliklerinden istediklerinde yer alma imkânı bunlardan bazıları. 18 iş gününden başlayan yıllık izin, kapsamlı bir özel sağlık sigortası, eşi hamile olan erkek çalışanlarımızla kadın çalışanlarımız için doğum yardımı, özel gün uygulamaları gibi çeşitli uygulamalarımız var.
Şirketimizin gelişim platformu TechStation ile şirkete özel mühendislik gelişim programı, bakımcı geliştirme programı, satış geliştirme gibi mesleki programların yanı sıra grup genelinde yapılmayan şirketimize ve çalışanlarımıza değer katacak programlar düzenliyoruz. Gelişim programlarıyla işte uzmanlaşma sağlanırken, usta-çırak ilişkisi de sürdürülüyor ve yedekleniyor.
Ayrıca çalışanlarımıza farklı lokasyon, farklı ülke ve farklı fonksiyon deneyimi yaşatacağımız bir yetenek geliştirme programı uyguluyoruz. Bu programın bir parçası da “TalentGate” programı. TalentGate; çalışanlara Borusan Mannesmann’ın yurt dışındaki şirketlerinde kısa-uzun dönem çalışma imkanı sağlıyor ve onlara önemli bir gelişim fırsatı sunuyor. Program, yeteneklerini ortaya koyan ve gelecek vadeden çalışanları, şirkette stratejik önemi bulunan yönetici ve çalışanları kapsadığı gibi; gönüllü olarak yurt dışındaki bir Borusan Mannesmann şirketine gitmek isteyen çalışanlara da eğer işi gerektiriyorsa yardımcı oluyor. Program kapsamında kısa ve uzun vadeli görevlendirmeler ya da kalıcı görevlendirmeler olabiliyor.
Güvenli çalışma ortamı konusunda da hem yöneticilerimizi hem de çalışanlarımızı eş zamanlı koruduğumuz “TEK Kart” uygulamamız var. Yaptığımız tüm diğer İş Güvenliği çalışmalarının yanı sıra üretim tesislerinde TEK Kart sistemine geçmemiz, çalışan bağlılığı ve güvenini geçmiş yıllara göre önemli ölçüde artırdı. TEK kart uygulaması ile bu kapsamdaki her çalışana yetkileri ve yetkinliklerinin tanımlandığı bir kart veriliyor. Bu kartla, çalışanlar sadece yetkin oldukları makineleri kullanabiliyorlar. Böylece farklı makinede uzmanlığı olan çalışan başka makineyi kullanamıyor ve böylece iş güvenliği garanti ediliyor. Önce güvenlik anlayışıyla başlayan TEK Kart uygulaması aynı zamanda saha çalışanlarımızın gelişim ihtiyaçlarının belirlenmesinde, doğru yerde doğru insana görev verilmesinde dijital çözüm sunuyor. Yöneticilere ise ekiplerinin görevlendirmelerinde yardımcı olarak riski en aza indiren bir saha yönetimi imkanı veriyor.
Diğer yandan Türk sanayisinin bel kemiğini oluşturan şirketlerden biri olarak çarkların dönmesi için Covid-19 sürecinde de üretimimizi durdurmadık, çalışmaya devam ettik. Salgına karşı mücadelede en etkin yöntem henüz semptomlar gelişme sürecindeyken erken tespit ile izolasyon sağlayabilmek. Biz de öncelikli olarak bunun için “Sağlık Olsun”adında mobil bir uygulama geliştirdik. Bu uygulamayla çalışanlarımız ateş dahil çeşitli semptomları içeren anketi her gün yanıtlıyorlar. Anket yanıtları iş yeri doktorlarımızın kontrolünde oluyor. Ayrıca uygulama barkod sistemiyle servislerde her çalışana güvenli mesafeye göre bir yer atıyor. Bu sayede çalışanlarımız daha işe gelmeden bulaşma riskini minimize etmiş, temaslıları hızla takip edebilmiş oluyoruz.
Olumlu iletişimi geliştirme, birbirimizden öğrenme konusunda çok çeşitli aktivitelerimiz var. Bunlardan Covid-19 dönemi ile birlikte hayatımıza giren “Dijital Ofis” platformu içinde “Dijital kahve sohbetleri” ile özel gün ve keyifli paylaşımlar, “Wise Talks” ile birbirimizden öğrenme ve bilgi paylaşımları, “Dijital sahne” ve “Dijital sağlık” ile de wellbeing konularında kendimizi iyi hissettirecek uygulama ve paylaşımlar yapmaya başladık.
Gelecek dönemdeki projeleriniz arasında neler var?
Şirketimizin ortalama kıdem yılı 10. Bu önemli bir birikim ve deneyim anlamına geliyor. Bu amaçla hem kurumsal hafızayı korumak hem de geleceğin yetenek setine hazırlanmak için yetenek bazlı gelişim modeli üzerinde çalışıyoruz.
İK’nın dijitalleşmesi ve bu doğrultuda çalışanlarımızın ve yöneticimizin çalışan deneyimini yalın, yakın ve yenilikçi araçlarla takip edebilmesi, önemli önceliklerimizden biri. Bu kapsamda yeni nesil uygulamaları hayata geçirmeye, hayat boyu öğrenmeye ve gelişim yolculuğunda çalışanlarla kol kola olmaya önem veriyoruz. Borusan Mannesmann, farklı müşteri segmentleri ve pazarlara hizmet veren ve çok sayıda lokasyonda çalışanları bulunan bir şirket. Bu nedenle, farklılıkları yönetmek, kişilerin birbirinden öğrenme, iş birliği ve kurum içi network gelişimlerini sağlamak üzere proje çalışmalarımız devam ediyor. VUCA dünyasında çevik iş yapış şekline uygun İK süreç ve sistemleri geliştirmek yine ajandamızın önemli konularından biri.
Üniversiteden yeni mezun potansiyel gençler için tasarladığımız “Alpha” programını, öğrencilik döneminden “Alpha Stajyer” olarak başlattık ve en az 2 farklı fonksiyonu tanıyabilecekleri özel bir uzun dönem staj programı yürütüyoruz. Türkiye organizasyonumuzda çok olumlu geri dönüşler alan bu programı, yurt dışı tesislerimizde de yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Sanayide kadın çalışan istihdamını arttırmak istiyoruz. Bu kapsamda iş süreçlerimizin her aşamasında geliştirmeler ve iyileştirmeler yaptık. Tesislerimizde kadın istihdamını görev çeşitliliği olarak da yaygınlaştırmak ve organizasyonda kız kardeşlik programıyla kadını güçlendirmek istiyoruz.
Yorum yapmak ister misin?