Çalışan sağlığını korumada işverenlere düşen görevler

Bir şirketin başarılı olması pek çok faktöre bağlı. Bunlardan en önemlilerinden biri ise mutlu ve huzurlu çalışanlara sahip olmak. Bu noktada çalışanlarınızın zihinsel ve bedensel sağlığını destekleyecek önlemler almanız ise kritik. Çalışan Bağlılığı Uzmanı Bertay Fişekçi, çalışan sağlığını gözeterek nasıl daha başarılı bir işveren olabileceğinizi yazımızda anlattı.

Hayatımızın aktif olarak üçte birini kaplayan işimizdeki sağlık durumumuz aslında tüm hayatımızı çok güçlü biçimde etkiliyor, bunu hiç düşünmüş müydünüz? Yapılan araştırmalarda:

  • ABD’deki çalışanların %88’i şirketlerinin onlara “değer vermediğini” düşündüklerini iletmişler.
  • ABD’deki kalp rahatsızlığı teşhisinin %20’sinin iş stresine bağlı olduğu raporlanmış.
  • Gece vardiyasında sürekli çalışanların felç ve bağlı rahatsızlıklarla karşılaşma olasılığının arttığı gözlenmiş.
  • İş yeri stresinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği gösterilmiş.

İş yerindeki “huzurumuz” bizim, çevremizdekilerin ve ailemizin sağlığını direkt olarak etkiliyor. İş yerimizde bizimle ilgili çok sayıda kritik kararı verme gücündeki kişi ise müdürümüz. Bu resme baktığımızda “Müdürümüz sağlığımıza aile doktorumuzdan daha çok etki yapıyor” diyebiliriz. Düşününce çok enteresan geliyor değil mi? Yani müdürseniz ve size rapor eden bir ekibiniz varsa, çalışanlarınızın hayatına düşündüğünüzden daha fazla etki ediyor olabilirsiniz. İş yerindeki huzursuzluk, çalışanların aile düzenini de etkiliyor. İş yerinde kötü davranılan çalışan, evde de ailesine kötü davranabiliyor.

İşveren olarak neler yapabilirsiniz?

İnsanı süreçlerin merkezine yerleştirmek: Organizasyonunuzda, çalışanlar lehine veya çalışanları düşünerek mi karar veriyorsunuz? Zor durumdaki bir çalışana şirket destek oluyor mu? Çalışana insan olarak değer veriyor musunuz? Sadece maaş veya yan haklar düzleminde değil, genel olarak çalışanlarınız kendilerini desteklediğinizi hissediyor mu? İş yerinde çalışanların sağlığını etkileyen önemli unsurlardan biri işte bu kararlarda, yönetimin gösterdiği yaklaşımlarda, “insan odaklı” dokunuşu görebilmektir. Ailevi sıkıntısı olan bir çalışana esneklik göstermek bu yöndeki yaklaşımlara örnek olabilir.

İnsanlara iyi baktığınızda aslında organizasyonunuza iyi baktığınızı bilmek: Klişe söylemler içinde şu cümleyi hep duymuşuzdur: Bizim en önemli varlığımız çalışanlarımız! Aslında bunu gerçek hayata geçirebilen liderler fark yaratıyor. Burada bir olumlu döngü var, çalışanlara değer veren ve bunu kararlarına yansıtan liderler, bu yönde bir kültür oluşmasını sağlıyorlar ve bu tüm organizasyonun kültürüne yansıyor. Kendine değer verilen çalışan daha bağlı hale geliyor ve iş sonuçları, kültür içinde yarattığı etki hep olumluya doğru gidiyor. Bu kavramlar olumlu anlamda birbirini etkileyen ve liderin davranışlarıyla şekillenebilen konular.

Liderlerin çalışanların sağlığına dair net sözler vermesi ve bu sözlerini tutması: Liderlerin etkinliklerinin en önemli göstergelerinden biri söylenenler ile yapılanların birbirine yakınlığı… Tabii bu “çalışan sağlığı” konusunda da aynı önemini koruyor. Lider özellikle adalet duygusunu yitirmeden çalışanların “iyi olması” için kendi yetkisini kullanıyor mu? Kurulan sistemlerin ötesinde çalışanlara “insani dokunuş” gösteriyor mu? Onları dinliyor, destekliyor, görüşler farklı olsa bile farklı görüşlerin ifade edilmesini teşvik ediyor mu? Organizasyon için maliyet anlamında sorun yaratmayacak, ama çalışanın kişisel olarak ciddi avantajına olabilecek uygulamaları destekliyor mu? (Örneğin, çalışanın emekli olması ve ardından tekrar işe başlaması veya çalışanların dışarıda aldıkları “sağlıklı yaşamı teşvik eden” hizmetlerin bir kısmının şirket tarafından ödenmesi gibi) Birey bazında değil, organizasyon bazında çalışanların sağlığı üzerine politikaların iyileştirilmesi gerekiyor.

Çalışanlara daha fazla esneklik tanımak: Çalışanlar, zamanlarını nasıl değerlendirecekleri konusunda esnek olabiliyorlar mı? Sonuç odaklı bir performans yönetimi var mı? Çalışanların kendi kariyer hedeflerine ulaşmak için ihtiyaç duyacakları eğitim ve diğer destekleri olabildiğince üstleniyor mu? Bu olduğunda ortaya çıkacak duygusal bağ çalışanın bağlılığını arttırıyor ve benzer durumda bağlı çalışanlar, %25 oranında daha az şirketlerinden ayrılıyorlar.

Çalışanların çabalarının karşılığını daha fazla almasını sağlamak: Organizasyonda bir “takdir” kültürü var mı? Çalışanlar başardıkları süreçlerden sonra “fark edileceklerini” biliyorlar mı? Bu fark edilme maddi ödüller, kariyer imkanları veya daha farklı manevi katkılar olabilir. Burada önemli olan, çalışanlar “Ben ne yapsam da hiçbir şey değişmiyor, kimse beni görmüyor” duygusundan ne kadar uzak? Bu cümleleri söylemeyen çalışanların hem bağlılıkları artıyor hem de diğer iş arkadaşlarına da bu duyguyu yansıtabiliyorlar.

Çalışanların bağlılığını arttıracak programlara yatırım yapmak: Çalışan bağlılığı programları aslında “çalışana yatırım”dır. Bu programlarda çözümü öneren firmanın içeriğine göre çalışmalar yapılır. Değerli olan bu çalışmaların davranış değişikliklerine, alışkanlık farklılıklarına ve bağlılık artışına dönüşmesidir. Bu ölçülebilen, eylemlerin yapıldığı ve takip edildiği, çalışanların dinlendiği programsa çalışanlar şirketlerinin kendilerine yatırım yaptığını fark edecek ve buna katkı verme eğiliminde olacaklardır.

Çalışanların gelir & imkanlarının artması yönünde yatırım yapmak: ABD’de yapılan bir araştırmada gelir ile mutluluk ilişkisi ölçülmüş ve yılda $75,000’a kadar paranın artışıyla mutluluğun arttığı gözlenmiş. Bu rakamdan sonra para artsa da mutluluk artmıyormuş. Bu rakamı Türkiye şartlarına getirip baktığımız zaman, çalışanlarımıza “olabilecek en düşük” rakamı sağlayamıyorsak, çalışanın sağlığından bahsedemeyiz. Bu temel ihtiyacının da altında geliri olan çalışanlar sadece gelirlerini düşünecekleri için organizasyona yapabilecekleri katkıyı da veremeyebilirler. Bu konunun zor olduğunun farkındayım, özellikle bu dönemde; fakat bu gerçeğin şirket sahiplerinin karşısında olması gerektiğini düşünüyorum.

Çalışanların sağlıkla ilgili politikalara katılımını arttırmak. (seçimli paketler gibi): Çalışanların spor salonu harcamalarının bir kısmını ödemeyi planlayan ve uygulayan firmalar onlara “Sizin sağlıklı olmanız bizim için değerli” mesajı vermektedir. Bu sadece bir örnek uygulama, eminim şu anda birçok farklı uygulama bu alanda kullanılıyor. Önemli olan çalışana değer verildiğini hissettirmek. Yan haklarla ilgili esnek paketler de bu alanda uygulanabilir.

Çalışanlarınızın sağlığına yatırım yaparsanız, onlar da her geçen gün ofise daha sağlıklı gelirler ve daha bağlı olurlar. Böylece daha başarılı iş sonuçları ortaya çıkar.

Konuk Yazar: Bertay Fişekçi /Çalışan Bağlılığı Uzmanı

**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.