BCG ve The Network tarafından global olarak gerçekleştirilen ve Kariyer.net olarak Türkiye ayağını yürüttüğümüz ‘İşe Alım Süreçlerinin Geleceği’ araştırması sonuçlandı. Elde edilen sonuçlara göre globalde çalışanların %70’i, Türkiye’de ise %67’si ideal kariyeri “İyi bir iş-yaşam dengesine sahip olmak” şeklinde tanımlıyor.
Dünya çapında lider insan kaynakları platformlarından oluşan The Network ve lider yönetim danışmanlığı firmalarından The Boston Consulting Group (BCG) iş birliğinde küresel çapta gerçekleştirilen, “İşe Alım Süreçlerinin Geleceği” Araştırması’nın sonuçları açıklandı. 160 ülkeden 90 binden fazla kişiyle gerçekleştirilen araştırmanın Türkiye ayağı Kariyer.net tarafından yürütüldü. Araştırma; çalışanların iş gücü piyasasındaki mevcut konumları, ideal kariyerlerine ilişkin tercihleri ve tercih ettikleri işe alım süreci olmak üzere üç ana başlıktan oluşuyor. Şirketlerin işe alım süreçlerini, işveren markası yaklaşımlarını ve çalışan memnuniyetini iyileştirebilmelerine yardımcı olacak, dikkat çekici veriler sunan araştırma, çalışanların kendi konumlarını nasıl değerlendirdiklerini, beklentilerini ve onlar için ideal olan işe alım sürecinin nasıl olduğunu ortaya koyuyor.
İşe alım deneyimi çalışanlar için çok önemli
Araştırma sonuçlarına göre, kötü bir işe alım deneyimi son derece çekici olan bir iş teklifinin bile geri çevrilmesine neden olabiliyor. Global katılımcıların yüzde 52’si, işe alım sürecinde yaşayacakları olumsuz bir deneyimin cazip bir iş teklifini dahi reddetmelerine neden olabileceğini belirtiyor. Türkiye özelinde incelendiğinde ise bu oran yüzde 49 olarak yine ilk sırada yer alıyor.
Maaş her zamanki gibi önemli
İşe alım sürecini olumsuz etkileyecek faktörler ile ilgili verilen yanıtlarda hem globalde hem de Türkiye’de maaş konusu ön plana çıkıyor. Olumsuz karara etki eden ikinci konunun global katılımcılar için iş-yaşam dengesi, Türk katılımcılar için iş güvencesi olduğu görülüyor.
“Çalışanlara insan odaklı bakış açısıyla yaklaşmak gerekli”
Kariyer.net CEO’su Fatih Uysal, ‘İşe Alım Süreçlerinin Geleceği Araştırması’ ile çalışanların hem mevcut konumlarını nasıl değerlendirdiklerine hem de yeni dönemde işverenden neler beklediklerine ışık tutarak, iş dünyasına önemli içgörüler kazandırmayı istediklerini söyledi. Çalışanların iş-yaşam dengesini kurabilmesini sağlamak için onlara insan odaklı bakış açısı ile yaklaşmak gerektiğini belirten Uysal; “Bireyin ihtiyacına özel çözümler üretmek buna hizmet eden haklar sağlamak gerekli. Bunu gerçekleştirebilmek için liderlerin bu konudaki bakış açılarını önemli ölçüde değiştirmeleri gerekebilir. Ayrıca, şirketlerin yeteneği çekecek strateji ve yaklaşımlarını hızlıca belirlemeleri, gerçek yeteneklere hangi kanallardan ulaşmaları gerektiği konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekiyor. İşverenin ‘Yetenek nasıl kazanılır?’ diye çalışması gereken bir dönemdeyiz. İşe alım süreçlerini de A’dan Z’ye çok iyi kurgulamaları oldukça önemli. Çalışanlar tüm dünyada yetenek savaşlarının farkında. Birden fazla iş teklifi almak, adayın pazarlık gücünü artırarak özgüvenini besliyor. Bu nedenle işverenlerin, adayları iyi analiz etmesi giderek önemini artıran bir sürece dönüşüyor. Tüm bu verileri değerlendirdiğimizde, önümüzdeki dönemde işveren markasına yatırım yapan, yeteneği elde tutacak stratejiler geliştiren ve çalışanlarıyla daha fazla empati kuran, onlara hayatlarını kolaylaştıran çalışma ortamları yaratan şirketler her anlamda bir adım önde görünüyor” şeklinde konuştu.