Çalışanlarınızın yapay zeka kaygısını nasıl bertaraf edebilirsiniz?

Son yılların en çok ses getiren teknolojik gelişmelerinden biri şüphesiz yapay zeka alanında oldu. AI teknolojisinin üretken formuyla iş süreçlerinde daha etkin bir şekilde kullanılması, geleceğin iş dünyasına dair bir dizi soruyu da beraberinde getiriyor. Teknolojinin hızlı gelişimi düşünüldüğünde dönüşüm çok da uzakta görünmüyor. Peki, iş dünyası buna ne kadar hazır?

Yapay zeka teknolojisin gelişmesiyle birlikte gelecekte hangi mesleklerin bu teknolojiden etkileneceği merak ediliyor. Endişeler bir yana, yapay zekanın geleceğin iş dünyasına yapacağı etkiler konusunda da bir heyecan durumu yok değil. Özellikle teknolojik pozisyonlarda çalışanlar, yapay zekanın mevcut işlerine ve kariyerlerine getirebileceği potansiyel faydaları farkına vardıkça bu etki artıyor.

Genç profesyoneller, üretken yapay zekaya olumlu bakıyor ve birçoğu işlerine bu teknolojiyi dahil etmiş durumda; ancak süreci daha temkinli takip edenler de var. Kaygı ve heyecan duyanlarla birlikte teknoloji gelişmeye devam ederken, hızla gelişen yapay zekanın iş dünyasını/iş yapış şekillerini yeniden tasarlayacağı biliniyor. Peki, dünya bu değişime ne kadar hazır?

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2023 İşlerin Geleceği Raporu‘na göre, dünyanın önde gelen şirketlerinin dörtte üçü yapay zekaya sıcak bakıyor ve %50’si bunun büyümeyi teşvik edeceğine inanırken, %25’i bazı işlerin bu teknolojiyle birlikte kaybolacağını düşünüyor. Bu yıl gerçekleştirilen bir araştırmaya göre de yapay zekanın kariyerleri ve gelecekleri üzerindeki etkisini anlamaya çalışanlar, biraz heyecan ve iyimserliğin yanı sıra biraz da korku taşıyor…

Araştırmaya katılanların yarısından fazlası yapay zekanın kariyer gelişimini ve terfi fırsatlarını destekleyeceğini düşünürken; %39’luk bir kesim işini kaybetmekten endişe ediyor. %53’lük bir kesim ise eninde sonunda bu teknolojinin işlerini etkileyeceğini düşünüyor.

İşverenler ne yapmalı?

Yapay zeka becerilerini geliştirmeye odaklanmalı

Çalışanların heyecanlandığını, işlerine ve kariyerlerine fayda sağlamak için yapay zekadan yararlanmaya hazır olduklarını anlamak bu noktada önemli. Böylece henüz bilinmeyenlerle dolu olan bu teknolojiyi derinlemesine öğrenmeleri için çalışanları desteklemek adına adımlar atılabilir.

Yapay zeka kullanımı, bugün küresel ekonominin her yerinde hızla artıyor. Bu nedenle harekete geçmek için çok fazla beklememek gerekiyor. Daha önce de söylediğimiz gibi bu teknolojinin gelişerek en sonunda herkesin işini etkileyeceği bir noktaya gelmesi olası.

Yapay zekayı iş yerinde doğru kullanmalı

Yapay zekayı iş süreçlerine dahil etmeyi planlayan işverenlerin, sorması gereken 2 soru var:

  • Çalışanların yapay zeka ile ilgili kaygılarının üstesinden gelmelerine nasıl yardımcı olabiliriz?
  • Onlara yeniden tasarlanan bir iş dünyasında başarılı olacakları bilgi birikimini nasıl verebiliriz?

Başarılı bir benimseme, öğrenme ve geliştirmeden daha fazlasını gerektirir. Çalışanların teşvike ve süreçleri kullanmak için teknik yeterliliğe ihtiyaçları olacaktır. Bunu sağlamak için şu üç alana odaklanabilirsiniz:

Değişim sürecini destekleme

Çalışanların uyum sağlamasına yardımcı olmak, onlara yapay zekayı kullanma becerilerini kazandırmak kadar önemli olabilir. Kuruluşlarının işlerin yapılma biçimini neden değiştirdiğini veya bu geçiş sırasında çalışanlarından ne beklendiğini açıkça ifade etmesi, çalışanların süreci sahiplenmesi açısından önemlidir. İşveren olarak şeffaf bir iletişim yürütüp, yol haritasını en başından çalışanlarla paylaşmalısınız.

Bir beceri stratejisine yatırım yapma

Çalışanların gelişimine yönelik gereksinimleri net olarak anladıktan sonra, yapay zeka teknolojisine yatırım yapmak daha verimli olabilir. Örneğin; çalışanların daha yaratıcı konulara odaklanmasını engelleyen iş süreçlerini optimize etmekle işe başlayabilirsiniz. Böylece zaman alan operasyonel bir süreç hızlanırken, çalışanlara da işlerini geliştirmeleri için daha fazla fırsat tanınır.

Yetenek geri bildirim döngüleri oluşturma

Yapay zeka işin yeniden tanımlanmasına yardımcı olduğundan, onu aktif olarak kullanan kişilerden gelen geri bildirimler önemli veriler sağlayabilir. Kullanıcıları ve yöneticileri düzenli olarak araştırmak ve bu içgörüden yararlanmak iyi bir çıktı sağlar. Ayrıca, çalışanlar yapay zeka destekli araçların kullanımı üzerinde söz ve kontrol sahibi olduklarını hissettiklerinde başta bahsettiğimiz kaygı düzeyi de giderek azalır.

Yapay zeka şu an bazı insanlar için tehdit edici görünebilir; ancak işverenler beceri kazandırma ile işin geleceğini yeniden şekillendirebilir. İşverenler, çalışanlarını teknolojinin güçlü kullanıcıları haline getirerek; yeniliklere başarılı bir şekilde uyum sağlamalarına ve kariyerlerini geleceğe hazır hale getirmelerine destek olabilir.

Kaynak: Forbes

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Özden, Bilgi Üniversitesi’nde İnteraktif Pazarlama alanında yüksek lisans yapmıştır. Lisans öğreniminin ilk yıllarında TRT Haber’de asistan muhabirlik yaparak meslek hayatına başlamıştır. Mezun olduktan sonra farklı dönemlerde TV8 Haber ve Cem TV’de; yapımcı, yönetmen ve editör olarak görev almıştır. Dijital dünyadaki gelişmelerle birlikte editoryal deneyimini online platformlara taşımış, Markafoni’de ve Mudo’da içerik editörlüğü yapmıştır. Kurumsal markalar için freelance SEO editörlüğü de yapan Özden, 2018 yılı itibarıyla kariyerine, Kariyer.net içerik editörü olarak devam etmekte ve online/offline içerik üretmektedir.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.