Bir şirketin kilit departmanlarından olan İnsan Kaynakları, CEO’ların gözünde de çok özel bir yere sahip. Bütçe planlamaları, finansal girişimler ya da hedefler sürekli gündemde olsa da CEO’lar için aslında en önemli konu doğru yeteneği yakalayabilmek, onları elde tutabilmek ve bu uğurda geliştirilen stratejiler. Bu stratejilerin doğduğu ve geliştiği yer olan İnsan Kaynaklarından CEO’ların çok önemli beklentileri var.
Bugün karışık süreçleri ve her yeni adımda biraz daha büyüyen departmanları ile şirketler hızlı bir gelişim içinde. CEO’lar, yöneticiler ve ara müdürler takımlarını bir adım daha ileriye taşımak için sürekli iş başında ve pek çok faktörle birlikte teknolojiyle işbirliği her daim şart.
İşte bu büyük değişimi ateşleyen o kırmızı düğme ise yetenek. Çalışanlar ne kadar doğru seçiliyorsa takım o kadar iyi üretiyor. İyi takım iyi liderlerin ortaya çıkması demek ve bu da CEO’nun geleceğe güvenle bakmasını sağlıyor. Yani hepsi zincirleme bir döngü ve sürecin vazgeçilmez elemanı da İnsan Kaynakları.
İşte başarılı yetenek yönetimi için CEO’ların İK’dan özellikle beklediği 4 şey:
Yetenek kaynaklarını şirket stratejileriyle birleştir
Hedefe en hızlı şekilde ve güvenli yoldan gitmenin ilk şartı söz konusu pozisyonu tam anlamıyla dolduran, tüm sorumlulukları yerine getirebilen, işini yeteneklerinin gerektirdiği şekilde kolayca halleden çalışanlar. Başarılı yetenek yönetimi için uzun vadeli şirket stratejileri ile yetenek havuzunu doğru bir eksende birleştirmek gerekiyor.
Parlayanı fark et
Yöneticiler, İnsan Kaynaklarının şirkette boşalan pozisyona uygun kişiyi bulmasından ziyade o işte parlayacak yıldızı keşfetmelerini arzu ediyor. Bir nevi geleceğin liderini işe alabilmek gibi de açıklanabilecek bu hedef için İK süreçlerinin klasik anlayışın dışında daha gözleme dayalı, sezgilerle desteklenen bir süreç olması gerekiyor.
Adaptasyon sürecini kolaylaştır
İş, pozisyona uygun kişinin bulunmasıyla da bitmiyor. Bugün pek çok yöneticiye göre işe başlayan kişinin adaptasyonu beklenenden daha uzun sürede gerçekleşiyor. Bu noktada da İK’ya önemli görevler düşüyor. Oryantasyon süreçleri ve uyum etkinliklerinin şirket kültürüne yerleşmiş olması, çalışanın ortama daha kısa sürede uyum sağlayıp verimli çalışmaya başlaması açısından önemli.
Takip et
Yöneticiler yeni çalışanın mutlu ve verimli çalışması için onunla sık sık bağ kurulması gerektiğini düşünüyor. Buna göre İK yeni başlayan çalışanla sürekli iletişim kurabilir, nasıl hissettiğini, geçen sürede neler yaptığını, neleri eksik bulduğunu, nelerden memnuniyet duyduğunu ara dönemlerde gerçekleşen görüşmelerle öğrenebilir. Yetenek savaşlarının arttığı günümüz iş dünyasında bütünsel İK süreci anlayışı, “İşte bu!” dedirtecek adayın bulunması ve elde tutulması için artık şart gözüküyor.
