Delege etmenizi engelleyen 7 korku ve çözüm önerileri

Delegasyon, ekibinizin gelişimini desteklerken sizin de stratejik işlere odaklanmanızı sağlar; ancak “Öğretmeye vaktim yok”, “Ya kontrolü kaybedersem?” gibi zihinsel engeller, bu süreci geciktirebilir. Peki, doğru delegasyon için hangi adımları atmalısınız? İşte profesyonel öneriler ve uygulanabilir eylem planları!

Bir ekip yöneticisi olarak ekibinize etkili delegasyon yapabildiğinizde;

  • Kendi zamanınızı operasyonlar yerine daha stratejik konulara ayırabiliyor,
  • Ekibinizin gelişimi için fırsat yaratabiliyor,
  • Mikro yöneticilikten kaçınabiliyor,
  • Tükenmişlik sendromu içinde yaşamaktan kurtulabiliyorsunuz.

Bu konuda çok sayıda ekip yöneticisinin gelişim alanları olduğunu gözlemliyorum. Bunun sebeplerinin başında çeşitli zihinsel engeller var. Bu engeller delegasyonu engelliyor veya geciktiriyor. Delegasyon yapılmadığında daha farklı sakıncalar da ortaya çıkabiliyor.

Öğretmeye vaktim yok!

Bunu düşünerek delege etmekten kaçındığınızda bugün işiniz “hızlı” bitebilir ama daha sonra daha da sıkışacağınız bir planlama yapmış olursunuz. Öğretmek için harcayacağınız her dakika size 10 dakikalık zaman verimliliği olarak geri döner. Kısa dönemde “hızlı” olan işler uzun dönemde “sadece size bağlı” sıkışıklıklar yaratır.

Eylem önerisi : Her sabah ekibinizin eğitimi için 30 dakika ayırabilirsiniz. Bu oturumları kaydedin!

Ya iş başarısız olursa?

“Ya ekibim benim yapmayacağım bir hata yaparsa” diye düşünüyor olabilirsiniz. Mükemmeliyetçiliğiniz burada devreye giriyor da olabilir. Ekibinizin gelişimi açısından bakarsak, aslında onların gelişimi sizin “rahat” hissetmenizden çok daha önemlidir.  Mikro yönetim yapmanıza göre ekibinizin hata yapması daha az maliyetli olabilir.

Eylem önerisi : Küçük, düşük riskli bir görev ile başlayın. Başarı kriterlerini birlikte belirleyin. Aralara uygun noktalarda mini toplantılar koyun.

Ya kontrolü kaybedersem?

“Ekibim bu işi benim yaptığım gibi yapamaz. Böyle olduğunda kontrolü kaybederim” diye düşünüyor da olabilirsiniz. Aslında yaratıcı fikirler farklı yolları deneyerek ortaya çıkar. Sizinkinden daha iyi bir çözüm ancak bu şekilde bulunabilir.

Eylem önerisi : İşi değil “sonucu” delege edin. “Nasıl” sorusunun cevabını bırakın ekibiniz bulsun. Kendi “yönteminizi” mecburi yol olarak koymak yerine ekibinizden yeni yollar bulmalarını isteyin.

Ekibim zaten çok meşgul!

Böyle düşünerek ekibinizin iş yükünü daha da artıran müdür gibi görünmek istemiyor olabilirsiniz. Fakat daha önemli ve fark yaratacak işleri seçip ekibinizi aktive etmek sizin işinizdir. Büyüme ancak bu şekilde olur!

Eylem önerisi: Tüm işleri listeleyip “otomatize et”, “yok et” ve “delege et” şeklinde ayırın ve ekibinizin enerjisini yükseltecek işleri delege edin.

İşleri sürekli devreden bir “tembel” gibi görünmeyeyim!

Delegasyon “iş yükünü” başkasına devretmek gibi de algılanabiliyor. Bu endişe bu yanlış algı yüzünden oluyor olabilir. Delege ederken o işin büyük resimdeki anlamını açıklamanız yardımcı olacaktır. Böylece ekibinize gelişim alanı da açmış olacaksınız.

Eylem önerisi : Delegasyonu bir “gelişim fırsatı” olarak çerçeveleyin, bir “iş yüklemesi” olarak değil…

Bunlar zaten benim işlerim!

Devretmeyi düşündüğünüz işleri kendi iş tanımınızda görüyor ve delege edemeyeceğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Halbuki zamanınız ekibinizdeki arkadaşların her birinin zamanından daha değerlidir. Çarpan etkisi yaratabilecek görevleri alıp, operasyona ait görevleri devretmeniz en yüksek katma değeri sağlar.

Eylem önerisi : Kendi takviminizde birkaç haftalık işlerinizi listeleyin. Devredebileceklerinizi çıkarın. Bu düşük katma değerli işlerin şirkete maliyetini hesaplayın…

Ya statümü kaybedersem?

Ya işleri devrettiğinizde elinizde iş kalmayacağından endişe ediyorsanız? Etmenize gerek yok zira uzmanlığınız sizde kalmaya devam edecek. Gerçek değeri o işi yaparak değil, ekibinizin o beceriyi kazanması ile yaratacaksınız.

Eylem önerisi: Kendi rolünüzü “yapan”dan “çarpan etkisi yaratan”a dönüştürün. Gelişimi ekip gelişimi ile gösterin, tek tek biten işlerle değil…

Etkili delegasyon yolculuğunuzda başarılar dilerim.

Bertay Fişekçi, 23 yıllık kurumsal hayatının ardından çalışan bağlılığı, kültür dönüşümü, orta kademe yöneticilerin beceri gelişimi alanlarına odaklanmıştır ve bu konularda şirketlere profesyonel destek vermektedir. İnsan odaklı organizasyonların daha da geliştirici, kârlı ve çekici olduğu inancıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Fişekçi; yüz yüze seminerler, online etkinler, podcast yayınlarıyla bilgilerini aktarmanın yanında; kişisel blogunda ve İK Blog'da yayınlanan içerikleriyle de okuyucularla buluşmaktadır.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.