Klasik bir çalışma mekanından ziyade her yerde çalışılabilen, fonksiyonel ama aynı zamanda keyifli bir konsept hedefiyle yeni ofislerini şekillendirdiklerini söyleyen BAT Türkiye İK Direktörü Gökçe Kulak, çalışanların mutlu ve huzurlu olmadığı bir kurumun sürdürülebilir bir başarı sağlamasının mümkün olmadığına inandıklarını vurguluyor.
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitirdikten sonra Minnesota Üniversitesi’nde İnsan Kaynakları ve Endüstriyel İlişkiler yüksek lisansı yapan BAT Türkiye İK Direktörü Gökçe Kulak, mezuniyetinin ardından bir süre ABD’de çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönüyor ve BAT’deki 13 yıllık kariyeri de başlamış oluyor. BAT Türkiye, Güney Afrika, İtalya ve Londra’daki Global İnsan Kaynakları ekiplerinde yer alarak yurt içi ve yurt dışı pek çok önemli görevde bulunan Kulak, tamamen çalışan odaklı olarak tasarlanan yeni ofislerinden, projelerinden ve İK’ya bakışından söz ediyor.
Öncelikle eğitim geçmişiniz ve İK alanını seçmeye karar verme nedenlerinizden başlayabiliriz…
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde okudum. Yüksek lisansımı ise Amerika’da Minnesota Üniversitesi İnsan Kaynakları ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü’nde tamamladım. Üniversite hayatım boyunca yaptığım stajlar ve düşüncelerine önem verdiğim kişilerden fikir alarak İK alanında çalışmaya karar verdim. Stajlarım süresince bununla da yetinmeyip aynı zamanda araştırma asistanlığı gibi farklı deneyimler kazandım. Mezun olduktan sonra bir süre ABD’de kalarak Hewitt Associates İş Geliştirme Bölümü’nde çalıştım. Ardından Türkiye’ye dönerek Delphi Otomotiv Sistemleri İnsan Kaynakları’nda kariyerime devam ettim. Sonrasında ise BAT Türkiye’ye katıldım. BAT’deki 13 yıllık kariyerim boyunca hem Türkiye hem de yurt dışında İnsan Kaynakları alanında pek çok farklı görev üstlendim. BAT Türkiye, Güney Afrika, İtalya ve Londra’daki Global İnsan Kaynakları ekiplerinde yer aldım. Şu an BAT Türkiye’de İnsan Kaynakları Direktörlüğü görevini yürütüyorum ve aynı zamanda BAT Türkiye Yönetim Kurulu üyesiyim.
Kariyer planınızı belirlerken önemli dönemeçler yaşadınız mı?
Kariyerimde yurt dışında yaşamak ve çalışmak benim için çok önemli bir dönüm noktası oldu. Şimdi geriye dönüp baktığım zaman farklı ülkelerde ve farklı insanlarla çalışarak her şeyden önce konfor alanımın dışına çıktığımı görüyorum. Kimi zaman zorlayıcı olan bu durum bana çok şey kattı. Farklı ülkelerin dinamiklerini, farklı pazarların ve bölgelerin özelliklerini görmek bakış açımı geliştirirken farklı kültürlerden çalışanlarla bir arada çalışmak empati kabiliyetimi artırdı. Öte yandan global merkezde çalışarak küresel iş stratejilerinin nasıl belirlendiğini görme fırsatı yakaladım. Bu sayede İK’ya sadece İK olarak değil, bir iş lideri olarak bakmayı öğrendim. Tüm bunların yanı sıra bu süre içinde gelişimime çok ciddi yatırım yaptığımı düşünüyorum. BAT bu anlamda çalışanına çok destek olan bir şirket. Aynı zamanda uzun yıllar farklı ülkelerden birçok mentorle çalışma fırsatı buldum. Şimdi ben de keyif alarak şirket içinde ve dışında hem mentorluk hem de koçluk yapıyorum.
İK departmanları kurumlar için sizce ne anlam ifade ediyor?
Ekonomik ve sosyal alanda yaşanan değişimler, globalizasyon, çok uluslu firmaların çoğalması ile daha da artan rekabet ortamı Türkiye’yi İnsan Kaynakları alanında ciddi bir dönüşüme götürdü. Bu dönüşümle birlikte İnsan Kaynakları profesyonellerinin odakları da değişerek yeteneklerin cezbedilmesi, şirkete katılması ve şirket bağlılığı alanlarına kaydı. Ayrıca İnsan Kaynaklarının şirket stratejilerine katkısının anlaşılmasıyla birlikte önemi de arttı. İK yöneticileri şirketlerin yönetim kurullarında yer almaya başlarken günümüzde CEO’ların İK’dan beklentileri de arttı. CEO’lar artık İK’dan yönetim stratejileri konusunda fikir beyan etmeleri ve organizasyona yön vermelerini bekliyor. BAT’ye baktığımızda da bu yönde bir bakış açısı var. İnsan Kaynakları yalnızca bir destek ekibi değil aynı zamanda iş sonucuna etki eden bir departman ve liderlik ekibinin de bir parçası. Bunun sonucunda farklı fonksiyonlardan da İK’ya geçişler görmeye başladık. Buna rağmen İnsan Kaynakları fonksiyonun Türkiye’de halen stratejik olarak algılanmadığı şirketler de var. Bu algının değişmesi için özellikle İnsan Kaynakları profesyonellerine ciddi bir görev düşüyor. Atılan her türlü adımın şirket stratejisine katkısının sorgulandığı bu yeni dönemde öncelikle bizlerin yaptığımız iş sonuçlarının şirket başarısına olumlu/olumsuz etkilerini net ortaya koymamız büyük önem taşıyor.
Son dönemde sizi en çok heyecanlandıran İK projesi ne oldu?
Son dönemde en heyecan duyduğum konu tabii ki şirketimizin yeni bir ofise taşınması oldu. Yakın zamanda Orjin Maslak’ta yer alan 4 bin 260 metrekarelik yeni ofisimize taşındık. Klasik bir çalışma mekanından ziyade her yerde çalışılabilen, fonksiyonel ama aynı zamanda keyifli bir konsept hedefleyerek yola çıktık. Ofisin tasarım sürecinden başlayarak proje her aşamada çalışan dostu fikirlerle şekillendirildi. Çalışanların mutlu ve huzurlu olmadığı bir kurumun sürdürülebilir bir başarı sağlamasının mümkün olmayacağına inanıyoruz. BAT Türkiye her zaman yeniliklere öncülük eden bir noktada yer alıyor. Yeni ofisimizde de bu yaklaşımımızı sürdürdük ve son derece farklı bir ofis ortamı yarattık. Tasarımın şekillenmesinde en büyük rolü çalışanlarımız oynadı. Onların istek ve beklentilerini öğrenmek için pek çok çalışma yaptık ve tasarım toplantılarıyla ihtiyaçları tam olarak belirledik. Çalışma alanı içerisinde yer alan sosyal ve yeşil alanlar, merdivenle bağlanan katlar, açık ofiste özel görüşmeler için uygun mekanlar çalışanlarımızın istekleri arasında öne çıkanlardı ve biz tüm bu istekleri hayata geçirdik. Yeni ofisimize teknoloji anlamında da önemli yatırımlar yaptık. Yeni ofisimizin tüm bu özellikleriyle verimliliğimizi artıracağına ve çalışanlarımızı motive edeceğine hiç şüphem yok.
Geleceğin İK yaklaşımında nelerin belirleyici olacağını düşünüyorsunuz?
Önümüzdeki yıllar için gündemi ve trendleri takip etmek önemli. Bu trendleri biz de inceliyor ve İnsan Kaynakları stratejilerimizi de net bir şekilde planlayarak ortaya koymaya çalışıyoruz. Çalışanların motivasyon ve bağlılığı da bence en öncelikli odak noktalarından biri. Dijitalleşme konusunda ise dikkat edilmesi gereken birkaç önemli unsur var: Birincisi iş yapış şekli değiştiği için artık İK çok daha fazla veriye ulaşabileceğinden, bu verilerin analizi ve anlamlı aksiyonlara dönüşmesi çok önemli hale geliyor. Öte yandan dijitalleşme insanların hayatını da değiştiriyor. Çalışma yöntemleri farklılaşıyor. Biz de bu konuyu yakından takip ediyor ve ileride nasıl aksiyon alacağımıza odaklanıyoruz ve tüm bunların ötesinde her ne kadar dijitalleşme ön plana çıksa da bizim için yüz yüze iletişim, çalışan beklentilerini öğrenmek ve bu konuda aksiyona geçmek her zaman en önemli öncelikler arasında yer alıyor. Ben bunun gerçekten çok fark yaratan bir nokta olduğunu düşünüyorum.
Yeni ofisinizden bahsedebilir misiniz?
Yeni ofisimizi tamamen çalışanlarımızın görüşleri ve geri bildirimleri doğrultusunda dizayn ettik. Sıradışı tasarımı ve ileri teknoloji donanımıyla ön plana çıkan yeni ofisimizle çalışan performansını artırarak verimliliği ve motivasyonu en üst seviyeye çıkartmayı hedefliyoruz. Bir önceki ofisten farklı olarak altı katlı dikey bir yapıdan, 4 bin 260 metrekarelik, iki katlı, içerden merdiven geçişi olan yatay bir yapıya geçtik. Hem bu yapı hem de açık ofis konseptiyle çalışanlar arasındaki iletişimi artırmayı hedefledik. Birçok ofisten farklı olarak çalışma ve etkileşim alanlarını başarılı bir şekilde aynı mekan içinde birleştirdik. Hem estetiğin hem de verimli kullanımın göz önünde bulundurulduğu yeni ofis her an her yerde çalışılabilecek ve dinlenilebilecek şekilde tasarlandı. 700 metrekarenin sosyal alanlara ayrıldığı ofiste çok daha fazla yeşil alan ve çalışanların özel ve iş görüşmeleri yapabilecekleri farklı kapasitede odalar yer alıyor. Yeni ofisteki toplantı odaları ise yaratıcılığı teşvik etmek üzere özel olarak dizayn edildi. İnformal toplantı odalarının yanı sıra odalardaki yazılabilir camlar ve her departmana özel ekran kullanımına imkan veren anlık toplantı alanlarıyla çalışanlara ilham verici bir ortam sunuldu. Yeni ofiste çalışma alanları içerisinde planlanan sosyal alanların yanı sıra üç ayrı kitchenette, PlayStation ve müzik kutusu gibi çalışanların molaları için farklı araçlar da mevcut. Kafe alanı hem yemek yenebilecek hem de toplantı yapılabilecek şekilde kurgulandı. Mobilya seçiminde de çalışanların zevk, rahatlık ve ihtiyaçlarını gözeten bir yaklaşım sunduk, çalışanların taleplerine göre gerekli modifikasyonları yaparak kişiye özel bir dekorasyon planlaması yaptık. Böylece çalışanlarımızın hiç çıkmak istemeyeceği bir ofis ortamı sağladık.
Yeni ofisin BAT Türkiye’ye katkıları neler olacak?
Yeni ofisin BAT’ye en önemli katkısı çalışan verimliliğini ve motivasyonunu artırmak olacak. En yenilikçi özelliği ise tamamen çalışanlarımızın istek, beklenti ve yönlendirmeleriyle tasarlanmış olması. Tamamen çalışan entegrasyonu ile dizayn edilmiş bir ofiste çalışmaya başladık. Bu özellik hem çalışan bağlılığını hem de motivasyonu en üst düzeye taşıyacak.
Bu yıl İK hedeflerinizin arasında en önemli başlıklar neler?
BAT Türkiye’nin önümüzdeki üç yıllık planlarına baktığımızda en temel amacımız, organizasyonumuzda şu anda var olan “kazanan” bakış açısını daha da ileri taşımak… Bu çerçeveden baktığımızda İK olarak işe katkıda bulunmamız son derece kritik ve önemli. Katkıyı sağlayacak alanlardan biri İK Dönüşüm Projesi. BAT olarak global stratejimizin temel taşlarından bir tanesini “global anlamda entegre bir organizasyon” olmak hedefi oluşturuyor. Bu strateji doğrultusunda İnsan Kaynakları fonksiyonu olarak global anlamda entegre bir fonksiyon oluşturmak adına ciddi bir dönüşüm geçiriyoruz. Daha verimli, etkin ve strateji odaklı bir İnsan Kaynakları yapısına ve İK süreçlerine sahip olmak adına çıktığımız bu yolculukta birden fazla hedefe ulaşmak adına ilerliyoruz. İlk hedefimiz İK’da global anlamda entegre bir teknoloji yaratarak verilerin bir tıkla ulaşılabilmesini sağlamak ve çalışanları ve yöneticileri proaktif bir şekilde veri yönetimine dahil etmek. Önümüzdeki dönemde veri analizi konusunun daha da önem kazanacağına inandığımız için bunun çok kritik bir nokta olduğuna inanıyoruz. Öte yandan ulaşmak istediğimiz noktalardan bir tanesi operasyonel İK süreçlerini Ortak Hizmetler adı altında merkezi yapılarda toplayarak İK İş Ortakları’nın çok daha strateji odaklı bir İK yaklaşımı geliştirebilmesi… Son olarak bu projeyle global anlamda tüm İK süreçlerinin üzerinden geçiyor, değişen pazar ve insan dinamiklerine uygun ve tüm dünyada aynı yaklaşımla belirlenen süreçler oluşturuyoruz. Bu projenin ilk çıktıları Batı Avrupa’da hayata geçmeye başladı ve çalışmalar son derece iyi gidiyor. Ben de projenin Türkiye bacağının liderliğini yürütüyorum. Öte yandan hem Türkiye’nin hem de özellikle içinde bulunduğumuz sektörün koşullarından dolayı çalışana yatırım çok önemli bir önceliğimiz. Bu yatırımda da proje yönetiminden kişiyi yurt dışına yönlendirerek farklı deneyimler kazanmasına, ekip yönetiminden çapraz fonksiyonel takımlarda yer almasına kadar pek çok farklı uygulama söz konusu oluyor. Bu konuda ciddi anlamda çalışmalarımız var: Şu anda yaklaşık 25 çalışanımız yurt dışında görev yapıyor. Şimdiye kadar da yaklaşık 50 yöneticimiz 77 farklı rolde ülke dışında yer aldı. Kısacası operasyondan İK’ya, pazarlamadan hukuka kadar farklı alanlarda yetenek ihraç ediyoruz. Türk yeteneği ciddi anlamda BAT’de global olarak tercih ediliyor. Bu konudaki yatırımlarımız artarak devam edecek.
Hem genel olarak işe alımlarda hem de kendi ekibinizi oluştururken adayda ilk dikkatinizi çeken özellikler nelerdir?
BAT Türkiye olarak Genel Müdürlük, fabrika, saha ekibi ve distribütör çalışanlarımız mevcut. Bu nedenle oldukça geniş bir çerçevede işe alım yapıyoruz. BAT değerlerimizi temsil eden kılavuz ilkelerimiz: girişimci ruh, sorumluluktan gelen özgürlük, açık fikirlilik ve çeşitlilikten gelen güç. Büyüme hedefimiz doğrultusunda tutkuyla çalışırken, girişimci ruhumuzla almamız gereken risklerin olabileceğinin farkındayız. İşte bu yolculukta güçlü adımlar atarak zorluklarla mücadele etmekten kaçınmamamız girişimci ruhumuzu temsil ediyor. Sorumluluktan gelen özgürlük ilkemiz ise BAT’nin vizyonu doğrultusunda doğru işleri yapmak için sorumluluk sahibi olduğumuz kadar, sorumluluk alanımız içinde de özgür olduğumuzu hatırlatıyor. Açık fikirlilik ilkemiz her zaman gelecekten esinlenen bir şirket olarak süreçlere ya da iş yapış şekillerine değişik perspektiflerden bakan, bu işi farklı nasıl yapabilirim diye sürekli sorgulamamızı sağlıyor. Son ilkemiz çeşitlilikten gelen güçle bizi biz yapan farklılıklarımıza değer veriyoruz, etrafımızdaki kişilerin farklılıklarına saygı duyuyoruz ve bu farklılıklarla çalışmaktan da oldukça keyif alıyoruz. Bu doğrultuda işe alımlarda bu ilk evrede kriterlere uyum sağlayabilecek adaylar arayışı içerisinde oluyoruz.
Bir İK’cının en önemli başarı anahtarı nedir?
Yeni dönemde İK çalışanlarının başarılı olabilmeleri ve fark yaratabilmeleri için öncelikle iş dinamiklerini anlamaları, rakiplerini ve bulundukları sektörü çok iyi tanımaları, kısacası ticari bakış açısına sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum. İkinci olarak bulundukları ülke ya da bölgedeki İK dinamiklerini çok iyi anlamaları, yetenek yönetimi alanındaki rakiplerini çok iyi tanımaları ve piyasadaki uygulamaları takip etmeleri çok önemli. Son olarak İK çalışanlarının iç ve dış müşterilerini çok iyi tanımaları, anlamaları ve onların ihtiyaçlarına yönelik proaktif bir şekilde çözümler üretebilmeleri gerekiyor.
Mesleğiniz dışında kendinize vakit ayırdığınız zamanlarda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Dünyanın dört bir yanına seyahat etmek ve yeni yerler keşfetmek, yeni insanlarla tanışmak, arkadaşlarım ve ailemle birlikte vakit geçirmek, değişik spor aktiviteleri yapmak benim için çok keyifli. Bunun yanı sıra uzun yıllardır yöneticilik rollerinde bulunan bir kişi olarak gençlerin gelişimi ve hayata atılmalarına destek olmaya çalışıyor, hem şirket içi hem de şirket dışı mentorluk ve koçluk yapıyorum. Kadınların özellikle iş yaşamında daha önemli yerlere gelmesi konusunda da elimden geldiğince çalışmalarda bulunuyorum. Bu konu özelinde şirket içinde yürüttüğümüz pek çok projemiz var. Buna ek olarak önümüzdeki dönemde yer almayı planladığım daha farklı projeler de var.
Yorum yapmak ister misin?