Hangi çalışanın şirketten ayrılacağını bilmek mümkün mü?

Şirketleri başarıya götüren en önemli şeylerden birinin sahip olunan insan kaynağı olduğu düşünüldüğünde, çalışan sirkülasyon oranını düşürmenin önemi de daha çok anlaşılıyor. Peki, bir çalışanın şirketten ayrılabileceğini tahmin etmek ve bunu önlemek mümkün mü? İK danışmanı ve eğitmen Hakan Selahi, sorunun cevabını yazımızda açıklıyor.

Hayat sigortası yaptıranlar bilir. “Hayatta kalma eğrisi” adı verilen süslü bir hesaplama kullanılır. Herhangi bir zamanda hayatta olma olasılığınızın hesaplandığı bir çeşit algoritmadır. Adı ürkütücü gelse de sigortacılar açısından yararı büyüktür. Peki benzeri bir hesaplamayı şirketimizde “Çalışanların şirkette kalma olasılığını” görmek için yapabilseydik nasıl olurdu?

Mesela adı da “Şirkette çalışmaya devam etme olasılığı” olsa nasıl olurdu?

Evet birileri yapmış…

Çalışanların mevcut şirketlerinde çalışmaya devam etmelerini direkt etkileyen üç de faktör saptanmış. Bu çalışma, doğruluğuna inanılan 32 milyon profilin incelenmesiyle gerçekleştirildi. Çalışmadan elde edilen veriler, bir çalışanın 12 ay sonra hâlâ aynı şirkette çalışma şansının %76 olduğunu ortaya koyarken, 2 yıl sonra aynı şirkette kalma şansının %59, 3 yıl sonra ise %48 olduğunu gösteriyor.

Oranlar kötü değil ama hangi faktörler kişinin aynı iş yerinde kalmasında etkin rol oynuyor?İşte bu noktada işler biraz ilginçleşiyor.

Görev değişimi önemli

Çalışanların, terfi almasalar bile şirkette kalma olasılıkları daha yüksek çıkıyor. Yani görev değişikliği ile aynı şirket içinde yeni bir göreve başlayan çalışanın şirkette kalma şansı, aynı görevde devam eden çalışanlardan çok daha fazla. Bu, kariyer geliştirme isteğinin bütün kültürler de ve ülkeler de aynı motivasyon değerine sahip olduğunu gösteren Glint verileri ile tutarlı.

Üç yıl sonra terfi eden birinin hâlâ orada olma şansı %70 iken, kariyeri yanal olarak hareket eden birinin kalma oranı %62. Buna karşılık, aynı pozisyonda kalan birinin üç yıl sonra bu şirkette olma şansı sadece %45. Aynı şirkette iki veya daha fazla şapkayı aynı anda taşıyan birinin, sadece tek bir şapkaya sahip olan çalışandan şirkette daha uzun ömürlü olacağı açık. Yani hem İK hem de idari işler şapkası taşıyorsanız, şirketinizde devam etme şansınız yüksek. Tabii normal şartlar altında…

Nasıl bir ders çıkarmalıyız?

Kurum içi hareket, çalışanların terfi almak yerine yanal hamleler yapsalar bile, kurumda daha fazla kalma ihtimaliyle güçlü bir şekilde bağlantılıdır. Bu bulgu, Nielsen’in insan analiz ekibinin çalışanlar hakkında keşfettiklerini destekliyor. Örneğin; yanal bir hareket yapmak, bir çalışanın gelecek 12 ay boyunca şirkette kalma şansını %48 arttırıyor.

Yönetim şekline dikkat

İyi bir yönetime sahip olan şirketler başarılı çalışanları elde tutma konusunda çok daha avantajlı. Herkes eminim yüzlerce kez duymuştur, “İnsanlar işlerinden değil yöneticilerinden istifa ederler.” Bu nedenle şirketinizdeki her bir yöneticinin ekipleri üzerindeki etkinin takipçisi olmanız önemli. Zamanında uygulamaya sokacağınız her karar, sizi daha büyük bir sorunla uğraşmaktan da kurtaracaktır.

Nasıl bir ders çıkarmalıyız?

Yöneticiler çok önemlidir. 2017’de yapılan bir anket, çalışanların %56’sının iyi bir liderle çalışmak için %10’luk ekstra bir maaş zammından vazgeçebileceği sonucunu ortaya koydu. Gallup’un çalışanlarla yaptığı bir başka araştırmada ise kötü yönetim gösteren şirket çalışanlarının yarısından fazlasının işlerinden ayrılmadan önceki son üç ay içinde, ne yöneticilerinin ne de diğer şirket liderlerinin onlarla iş tatminleri veya kariyerleri hakkında konuşmadığını ya da geribildirim vermediğini söyledi. Halbuki iyi iletişim kuran etkili yöneticiler, bir şirketin yetenekleri elde tutma oranını ve bunun katma değerini rahatlıkla arttırabilecek güçtedir.

Yetki sahibi çalışanlar = Sadık çalışanlar

Doğamız gereği saygı duyulmaktan ve fark yaratmaktan hoşlanıyoruz. Size daha fazla güç ve yetki verilirse, bundan uzaklaşmanız çok daha zor olur. Yapılan çalışmalarda özerklik verilen çalışanların şirketlerinde daha uzun süre çalıştığı görülüyor. Kendisine gerekli özerklik verilen çalışanların üç yıl sonrada aynı şirkette kalma şansı %47 iken çalışanlarına daha az yetki veren şirketlerde çalışanların 3’üncü yılını kutlama şansı sadece %35 olarak gözlemlendi.

Nasıl bir ders çıkarmalıyız?

Çalışanlar, iş süreçlerinde kontrol ve aynı zamanda da özerklik isterler. Uluslararası İnsan Kaynakları Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan bir araştırma, çalışanlara yetki verme ve kurum bağlılığının artması arasında önemli bağlantılar olduğuna işaret etti. Bu nedenle çalışanınızın deneyimine güvenin ve yetki vermekten çekinmeyin.

Konuk yazar: Hakan Selahi / İK danışmanı ve eğitmen

Kaynak: Candice Cheng, Greg Lewis

**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.