Kariyerinizde başarılı işlere imza attınız ve artık siz de bir yöneticisiniz! Yöneticiliğe yükselmek gerçekten havalı olsa da son derece zor bir sorumluluk. Her yeni müdürün en az bir kez yaptığı 7 hatayı derledik.
Şimdi değişim yaratma gücü sizin ellerinizde… Ekip arkadaşlarınıza rehberlik ederek daha iyi işler başarmaları için onlara destek olabilirsiniz. Ama öncesinde bunu tam olarak “nasıl” yapacağınızı kafanızda netleştirmeniz gerekiyor. Bu anlamda birlikte ulaşmak istediğiniz sonuçtan çok, çalışma yöntemleriniz önem taşıyor.
Yönetime geçmeniz size heyecan verici bir terfi, maaş zammı ve yüksek motivasyon sağladı. Ancak gerçek şu ki, karşılığında yepyeni beceriler gerektiren birçok rol üstlenmeniz gerekiyor! Etkili ve ilham verici bir lider olmak elbette zaman alacak. Bu süreç içinde yapacağınız olası hatalar için şimdiden önlem alırsanız belki de mükemmelliğe giden ilk adımı atmış olacaksınız!
Hâlâ yalnız çalışmaya çalışmak
Bir çalışan olarak her zaman verilen görevler üzerinde ilerlediniz. Bir yapılacaklar listeniz vardı ve ana sorumluluğunuz listeyi tamamlamaktı. Eğer müdürlüğe sert bir geçiş yaptıysanız, bir süre size yol gösterecek bir listeniz olmayacak. Aksine siz yol gösterici olmalısınız. Bir yönetici olarak yalnızca bireysel görevlerinize odaklanamazsınız, tüm çabanızı ekibinizin tamamlaması gereken işlere vermelisiniz. Artık başarınızın da ekibinizin başarısına bağlı olduğunu unutmayın. Yani zamanınızı “yapmakla” değil, takım üyelerinizi yönetmek, koçluk ve rehberlikle geçirmelisiniz.
Diğerlerini taklit etmek
Kendi yönetim tarzınızı geliştirmek, “müdür” unvanını aldığınızda birden bire hücrelerinize işlemeyecek! Bu yüzden aslında göreve geldiğinizde önceki müdürleriniz gibi davranma olasılığınız çok yüksek. Ancak bu davranış yeni müdürlerin statükoya meydan okumak, potansiyellerini yükseltmek ve organizasyon üzerinde bir etki yaratmalarına izin vermeyecektir. Bu yüzden yönetim sisteminizle değer kazanmak için kendi tarzınızı bulmanız çok önemli.
Hedeflerden çok detaylara odaklanmak
Bir işin en dip ayrıntılarıyla uğraşmaya, e-posta trafiğini yönetmeye ve toplantıda alınan notlar içinde boğulmaya alışmışken bu “katkıda bulunan” rolünden sıyrılmak biraz zor olacak. Bir müdür olarak her projenin tüm detaylarını hafızanızda tutup, kimin hangi görevi üstlendiğini bilemeyeceksiniz. Bunları yapmaya çalışırsanız da ekibinize yararı dokunmayan bir mikromüdür haline gelebilirsiniz. İlk kez yönetici pozisyonunda yer alanların fark etmesi gereken en önemli şey büyük resme odaklanmanın önemidir. Bireysel projeleri de takip etmek elbette bunun bir parçası fakat ekip üyelerinin uzun vadeli hedeflere ulaşmalarını sağlamak da bir müdürün görev tanımlarından biri.
Tutamayacağınız sözler vermek
Yeni yöneticiler etkili bir lider olduğunu takımlarına kanıtlamaya ve takımlarını sürekli istekli tutmaya çalışacaklardır. Bu süreçte bulunulan büyük vaatler öngörebileceğinizden çok problem yaratabilir. Sözler vermek ilk etapta yöneticilerin lehine gibi gözükse de zamanla umut kırıcı bir hale gelecek ve yerine getirilmeyen sözler duyulan güvene zarar verecektir.
Sürekli ertelemek
Organizasyonda bir değişiklik yapılacaksa hemen yapmaya çalışın, asla ertelemeyin. Etkisiz ve zaman israfı günlük toplantılar ya da tekrarlayan kırtasiye işlerini tamamen programınızdan çıkarın. Bu yenilik size adım atmaya hazır bir itibar kazandıracak ve sonuç alma süreçlerine ayıracağınız vakti artıracaktır. Böylece kazanabileceğiniz zaferleri erkenden ve daha kolay görebilirsiniz.
Karar vermeyi reddetmek
Yönetim tecrübesi olmayanlar ilk başlarda “karar felci” denen süreci yaşayabilir. Uzun süre üzerinde durulan konularda aslında kimse kesin bir karara varamaz; üzülmeyin! Yeni pozisyonunuzda sadece yaptığınız seçimlerin yalnızca sizi değil, tüm takımı ve hatta departmanı etkileyebileceğini kafanızdan çıkarmayın. Bu sorumluluk bilinciyle kötü kararlar vermek istemeyen müdürler bazen hiç karar veremez hale gelebiliyor. İyi ya da kötü bir karar verin ve akılcı düşünmeye özen gösterin.
Kendini geri çekmek
Yeni müdürler genellikle fazla otoriter olmaktan çekinirler. Çalışanların biriken bilgisi, departman hedefleri ve takım ihtiyaçlarını tam olarak algılamadan işe atılmaya ve değişiklikler yapmaya başlamazlar. Fakat arka planda durmak ve yönetmeye başlamayı ertelemek geri tepebilir. Sizin rehberliğiniz olmadan takımınız boşa kürek çeker. Bu tavır yetkilerinizin ve yeteneklerinizin yeterli olup olmadığının sorgulanmasını ortaya çıkarabilir. Dengeli yaklaşmayı her zaman önemsemelisiniz.
Yorum yapmak ister misin?