Sevdiğimiz işi mi yapıyoruz, yoksa yaptığımız işi sevmeye mi zorluyoruz kendimizi? Mono Mimarlık İnsan Kaynakları Uzmanı Zeynep Kıyak, kavramı tanımlıyor ve iş tatmini için yapılması gereken önerilerini sunuyor.
İş tatmini dediğimiz kavram, çalışan kişinin yaptığı işin ve yapılan iş sonucu elde ettiklerinin, maddi manevi ihtiyaçları ve kişisel değer yargılarıyla örtüştüğünü veya örtüşmesine olanak sağladığını fark etmesi sonucu yaşadığı bir duygu. Başka bir deyişle çalışanın iş için harcadığını düşündüğü emek karşılığında almayı beklediği ücret, takdir gibi yeterlilik düzeyi. Kısacası başarının nitelik ve nicelik yönünden hissediliş şekli olarak ifade edebiliriz.
Peki, yapılan işte neler tatmin sağlar?
Ücret: Hepimiz para kazanmak için çalışıyoruz. Dolayısıyla alınan ücret ve şirketin zam politikası, o işe duyulan bağlılığı etkilediği gibi, işten tatmin olma duygusunu da etkiler. Sevdiğiniz işi yapsanız bile, düşük ücret alarak çalışıyorsanız, bir süre sonra işe duyduğunuz motivasyon ve konsantre azalacak ve yaptığınız işten tatmin olmamaya başlayacaksınız.
Diğer maddi olanaklar veya ek kazançlar: İşe başlarken yaptığınız satış karşılığında size vadedilen prim, daha sonra verilmiyorsa, senelik izne hak kazandığınız halde çıkarılmıyorsanız, ev ile iş yeri arasındaki mesafe çok uzaksa ve çok fazla araç değiştiriyorsanız, tüm bunlar da iş tatmini dediğimiz duyguyu olumsuz etkiler ve tatminsizliğe sebep olur.
Kariyer yolunun açık olması ve rotasyon olanakları: Sürekli aynı işi yapmaktan şikayetçi değilseniz sorun yok tabii. Ama beş yıl boyunca siz kendinizi geliştirirken, bu görmezden geliniyor, terfi imkanınız varken terfi edemiyorsanız, “Yardımcı” olarak başladığınız işte “Uzmanlık” unvanına geçiş çok zor gözüküyorsa, yani kariyer anlamında bulunduğunuz yerde bir gelecek göremiyorsanız, mesleki tatminsizlik kaçınılmazdır.
Yapılan işin doğası: Çevresel/fiziksel faktörleri bir tarafa koyduğunuzda, yaptığınız işte ne kadar yaratıcı olduğunuz, kişisel gelişiminize ne kadar katkıda bulunduğunuz, kendinize neler sağladığınız konusunda kafanızda çok fazla soru işareti var ve işin doğası, bunların hiçbirine olanak tanımıyorsa, iş tatminsizliği yaşayabilirsiniz.
Beşeri İlişkiler-Saygı Görmek: Birlikte çalıştığınız insanlarla kurulan iletişim dengesi çok önemli. Ciddiyetsiz, laubali ortamlar, çalışma verimini ve sizi olumsuz etkileyebileceği gibi, aşırı otoriter tutumların sergilendiği, sert kuralların ve uzun prosedürlerin olduğu yapılar da yaptığınız işten duyacağınız tatmini etkiler. Bunun haricinde, saygı da hem iş yerinde size duyulan saygı açısından, hem de kurumun ve çalışılan pozisyonun toplumdaki saygınlığı bakımından önemli bir faktör. Yaptığınız iş, toplumun değer yargılarıyla örtüşmüyor veya saygı görmüyorsa, içinizde ister istemez işinize karşı olumsuz bir duygu oluşacaktır.
Bunların haricinde, özellikle yaptığınız işte yetkiniz varsa veya sonucunda bir ürün çıkarabiliyorsanız, bunlar insanın işini sevmesine en büyük sebep olarak sayılabilir. Yazdığınız ve kimsenin değiştirmeye yetkisi olmadığı iyi bir rapor, uzun uğraşlar sonucunda ortaya çıkardığınız bir ürün, hata yapmadan çıkardığınız bir hesap, çizdiğiniz çok iyi bir proje gibi şeyler size somut olarak bir şey getirmese bile, takdir görmüş ve beğenilmişseniz, bu sizi gururlandırır. Bir sonrakinde sizi, daha iyisini yapmaya iter ve olumlu gelişmeler yaşadıkça da mesleğinizden tatmin olmaya başlarsınız.
Şimdi şu soruyu soralım kendimize: Sevdiğimiz işi mi yapıyoruz?
Buna “Evet” diyenler, ülkemizde oldukça az ne yazık ki ve onlar, şanslı grup olarak sayılabilir. Sevdikleri için ücret, terfi, sosyal şartlar gibi olanaklar hep ikinci, üçüncü planda kalacak; çünkü en sevdikleri işle uğraşıyorlar ve bundan para kazanıyorlar.
Çoğumuzun “Hayır” cevabını vereceğinden hareketle şunu söylememiz de mümkün: Eğitim sistemindeki yetersizlikler, sınav silsilesi, okullara girmek için verilen mücadeleler, ailelerin istekleri, hayat şartları, ekonomik durumlar gibi birçok neden sevdiğimiz işi değil de para kazanmayı amaçladığımız mesleği seçmemize sebep oldu. Tüm bunlar da beraberinde akıllara ikinci olarak şu soruyu getiriyor. “Doğru yerde miyim?”
Sorgulamalar arttıkça, işe duyulan tatmin duygusunda da azalma olur. Bir süre sonra iş/meslek veya sektör değiştirmek istersiniz. Bu yüzden, sevdiğiniz işi yapmıyorsanız, yaptığınız işi, beklentilerinizi doğru orantılı tutarak, sevmeye çalışmalısınız.
Örneğin; bir bankacıysanız ve gişede çalışıyorsanız, yaptığınız işten mesleki anlamda bir tatminsizlik yaşıyorsanız; “Gişede çalışmayı hiç sevmiyorum” olumsuz cümlesini “Dört duvar arasında yalnız başına çalışmaktansa, insanlarla bir arada olmak daha iyi bence” ifadesine çevirdiğinizde, nispeten, biraz daha tatminsizliği önleme yolunda bir adım atmış olabilirsiniz.
Veya sürekli hafta içi izin kullanıyor ve bundan yakınıyorsanız, size sunulan artı ve eksileri değerlendirdikten sonra, “O kadar yoruluyorum ama aldığım paraya değiyor” cümlesi de tatmin etmiş oluyor sizi.
“Ben kendimi kandırmak istemiyorum, yaptığım işten de tatmin olmuyorum” mu diyorsunuz?
O zaman kendinizde nelerin olmasını ya da olmamasını istediğinize karar verecek, nerede mutlu olacağınızı seçecek ve tüm artılarıyla ve eksileriyle birlikte yeni bir tercih yapacaksınız.
Ya da daha iyisini yapmak üzere, yola koyulacaksınız…
Yorum yapmak ister misin?