Şanslı insanlar tesadüflere bağlı fırsatları daha iyi tespit ediyor ve bunları muhakkak değerlendiriyor. “Şans Faktörü”nün yazarı Richard Wiseman kitabında kesinlikle şansınızı artıracak dört ana ilke altında toplanan 12 ilkeden bahsediyor.
Uzun süredir ofisteki rafımda duran ve okuma listemde yer alan bir kitabı geçtiğimiz ay okuma fırsatını buldum. Kitabın orijinal adı “The Luck Factor”, Türkçe’ye de “Şans Faktörü” ismi ile çevrilmiş ancak maalesef Türkiye’de baskısı tükenmiş. Kitabın yazarı Richard Wiseman, profesyonel bir illüzyonist olarak çalışırken insanların nasıl şanslı veya şanssız olduklarını araştırmaya karar veriyor ve bu yolda uzun yıllar süren akademik bir çalışma yapıyor.
Çalışmanın sonucunda bazılarını tahminimce uyguladığınız, ancak tamamını uyguladığınızda kesinlikle şansınızı artıracak dört ana ilke altında toplanan 12 ilke ortaya çıkıyor. İlkelerin tamamı ilk okunduğunda çok doğal bulabileceğiniz nitelikte ama gerçek hayatta uygulamak için ekstra bir efor ve zaman zaman cesaret gerektiren türden. Birkaç tanesini sıralamak isterim.
Wiseman birinci ana ilkeyi “tesadüflere bağlı fırsatları çoğaltmak” olarak belirlemiş. Şanslı insanların tesadüflere bağlı fırsatları daha iyi tespit ettiklerini ve bunları muhakkak değerlendirdiklerini belirtiyor. Bunun için de esnekliğin ve sakin olmanın, yeni deneyimlere açık olmanın öneminden bahsediyor. Tanıdığımız birçok insanın hayatındaki bazı deneyimleri örnekleyen Wiseman, market sırasında beklerken sıradaki kişi ile sohbet etmeye karar veren kişinin, sonrasında bu kişiyle kurduğu başarılı bir iş ilişkisi gibi çok basit, ancak bir insanın hayatında yön değiştirici tesadüflerden de bahsediyor. Burada kişinin sohbet etmeye karar vermesini Wiseman şans artırıcı bir aksiyon olarak nitelendiriyor.
Wiseman, şanslı insanların hayattan beklentilerinin olumlu, iyi yönde olduğunu diğer bir ana ilke, “iyi kader beklemek” ile ifade etmiş. Şanslı insanın şansının gelecekte de devam edeceğini düşüneceğini, başarı olasılığı düşük bile olsa amacına ulaşmak için çaba göstereceğini ve başarısızlığa karşı direneceğini bu ilke altında sıralamış. Düşünüldüğünde hayata olumlu bakmanın ve olumsuzluklar karşısında dirençli, sabırlı ve vazgeçmeyen bir tavır izlemenin şans getireceğini söylemiş. Kanımca böyle bir tavır sergileyen kişilerin şanslı olmak bir yana, sürekli sonuç üreten kişiler olacağı kaçınılmaz.
Okuması çok rahat olan bu kitapta yer alan ilkeleri gerek iş gerekse özel hayatta uygulamak mümkün. Şansa inanmam, şansla işim olmaz diyorsanız bile kitapta yazanları kişisel gelişim için evrensel ilkeler olarak değerlendirebilirsiniz. İlkeler gerçek hayattan birçok örnekle aktarıldığı için sadece ilkeleri listelemenin yanı sıra, kitaba rastlarsanız tamamını da okumanın faydalı olacağını düşünüyorum.
Yorum yapmak ister misin?