Projelerine, çalışanlarına sağlıklı ve lezzetli yiyecekleri teknoloji destekli bir çözümle sunmak isteyen şirketlerin büyük ilgi gösterdiğini belirten Servo Kiosk Kurucu Ortağı Bora Karsak, “Çalışanlar, bu şekilde zaman kaybetmeden ve sağlıksız hazır yemeklere mecbur kalmadan 7/24 kaliteli yiyeceklere hızlıca ulaşabiliyor. Böylece ofiste hem memnuniyet hem de verimlilik artırılmış oluyor” diyor.
Yapılanmanız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Servo Kiosk, 2017 yılı başında İstanbul’da kurulmuş bir teknoloji girişimi. Ofis çalışanlarının taze ve sağlıklı yiyeceklere kolayca erişebilmesi için yeni ve teknolojik bir hizmet sunmak amacıyla başlayan IoT (nesnelerin interneti) projemiz, Ekim ayında prototip çalışmalarının başarıyla sonuçlanması ve StartersHub XO hızlandırıcı programının tamamlamasının ardından ticarileşme aşamasına geldi. İlk etapta uluslararası bir medya ajansının İstanbul ofisinde ve dünyanın en büyük spor giyim markalarından birinin Türkiye genel müdürlük binasında konumlandırılan kiosklarımız, çalışanlardan büyük ilgi gördü.
Servo Kiosk ile aslında bir buzdolabının içine sağlıklı bir kafeteryayı sığdırıyoruz. Kioskları işleten anlaşmalı gıda tedarikçilerimiz, dolap içi sıcaklık verilerinden, satış ve stok durumlarına kadar her aşamayı merkezi sistemden takip ederek stok ve dağıtım planlamasını yapıyor. Böylelikle çalışanlar yiyecek için Servo Kiosk’a doğru adım attığında, aradıkları sandviçin ya da salatanın dolapta bulunması sağlanıyor. Akıllı etiketlerle dolaptaki ürünlerin son kullanma tarihlerinin takip edilmesi, Servo Kiosk’ta her an en taze ve sağlıklı gıdaların yer almasına imkân tanıyor. Mobil uygulamayı indirip sisteme ödeme bilgilerini tanımlayan çalışanlar, Servo Kiosk’u bir tuşla kullanabiliyor. Akıllı sensörler, kapak kapatıldığında eksilen ürünleri hatasız tespit ediyor ve kayıtlı ödeme yöntemi üzerinden tahsilat gerçekleşiyor. Tüm sürecin otomatik olarak yürütülmesi sayesinde bir satış görevlisine gerek kalmıyor.
Projenizin çalışan verimliliğiyle nasıl bir ilişkisi var?
Kafeteryaya ofis alanından büyük bölümler ayırmaya ve yatırım bütçesine gerek kalmaksızın, çalışanlarına sağlıklı ve lezzetli yiyecekleri teknoloji destekli bir çözümle sunmak isteyen şirketler ürünümüze büyük ilgi gösterdi. Çalışanlar yoğun tempoda zaman kaybetmeden ve sağlıksız hazır yemeklere mecbur kalmadan 7/24 kaliteli yiyeceklere hızlıca ulaşabiliyor. Böylece ofiste hem memnuniyet hem de verimlilik artırılmış oluyor. Firma bazında özelleştirmeler yapılarak çalışanlara avantajlar sağlanması ve mesai sonrası harcamaların kontrol altına alınması da mümkün.
Firmanızda İK departmanı hangi süreçleri yönetiyor?
Henüz altı kişilik bir start-up olsak da İnsan Kaynaklarına bu aşamada çok önem veriyoruz. Hem ekibe yetenekli arkadaşları katmak ve uzun vadede bizimle kalmalarını sağlamak adına hem de hizmet verdiğimiz kurumsal firmaları ve ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek adına danışmanlık alıyoruz.
Gelecek dönemdeki projeleriniz arasında neler var?
Şu sıralar hem ofislerden talep topluyor hem de dağıtım ağımızı ve menümüzü genişletmek adına sektörde bilinen önemli gıda firmalarıyla işbirliği anlaşmaları yapıyoruz. Avrupa’dan gelen taleplerle birlikte 2018 içinde Londra başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerindeki metropollere hizmet vermeye hazırlanıyoruz. Geliştirdiğimiz teknoloji buralarda da ilk olacak. Bunlara paralel olarak Ar-ge çalışmalarımız da tüm hızıyla sürüyor. Yakında farklı boyut ve özelliklerde modeller üreteceğiz ve teknolojimizin kullanılabileceği başka satış kanalları için çalışmalar yapacağız.
Yorum yapmak ister misin?