Girişkenliği, sistemli çalışma ile evlendirdiğimizde harikalar yaratmak ve bunu uzun süre sürdürülebilir şekilde yapmak mümkün. Sistemli çalışma konusunda ise çok ciddi gelişim alanlarımız var.
Millet olarak çabuk iş halletmeyi, hemen sonuca ulaşmayı severiz, hatta genelde tercih ederiz. Bu sebeple de genelde hızlı karar alır veya hızlı vazgeçeriz. Bu davranış biçimi iş hayatımızı da doğal olarak etkiler. Piyasalarda olumsuz bir hava estiğinde en hızlı tepki veren, hava olumluya döndüğünde yatırımlara en hızlı başlayan da bizler oluruz. 2008-2009 yıllarında küresel krizden etkilenen diğer ülkelerle kıyasladığımızda yayınlanan iş ilanlarında en sert düşüş ve arkasından en hızlı toparlanma Türkiye’de olmuştu. Belki de bu sebeple ülkemizde girişimcilik hep gündemde ve birçok yeni firma kurulmakta. Cesaretle birlikte daha da güçlenen bu girişkenliğimiz çok önemli ve sonradan öğrenilmesi güç bir nitelik. Ancak bu güçlü niteliğimizi en iyi şekilde değerlendirmediğimizi düşünüyorum.
Her adımda planlama şart
Her şeyden önce uzun vadede ulaşmak istediğimiz hedefleri belirleme ve bu hedeflere bizi ulaştıracak stratejileri oluşturmamız gerekiyor. Stratejileri oluşturduktan sonra bu stratejilere doğru yol alırken gerçekleştirmemiz gereken tüm aksiyonları sıralıyoruz. Buraya kadar süreci uygulamada eksiklerimiz daha az, ancak asıl önemlisi bu adımdan sonrası. Aksiyonları hayata geçirme kısmında sistemli çalışmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Belirlenen aksiyonları nasıl ele alacağımızın planlamasına ciddi bir vakit ayırmak gerekiyor. Bu aksiyonları nasıl bir organizasyon yapısı ile hayata geçireceğimiz, hangi tip ve yetkinlikte insan kaynağına ihtiyacımız olacağı, bu kaynaklara sahip değilsek nasıl bir işe alım süreci ile kuruma katacağımız, diğer kaynak, teknoloji ihtiyaçlarımız, mevcut iş süreçlerimizin bu aksiyonları almak için yeterli olup olmadığı sadece planlamanın ilk adımında kendimize sormamız gereken sorulardan bazıları. Bu soruları sorup aksiyonu gerçekleştirebilecek donanıma sahip olduğumuza emin olduktan sonra da geriye aksiyonların zaman planlarının, ana performans indikatörlerinin ve bitiş tarihlerinin belirlenmesi kalıyor.
Sabırlı olmayı öğrenmek zorundayız
Sistemli çalışmayı sonradan öğrenmek nispeten daha kolay, ancak ciddi bir kültürel değişim, uzun vadeli düşünme ve en önemlisi de sabırlı olmayı gerektiriyor. Bunu yapabilen insanları ve kurumları çevremizde görmek az da olsa mümkün, ancak en güzel örneklerini gelişmiş ekonomilerde gözlemleyebiliriz. Deyim yerindeyse Amerika’yı tekrar keşfetmeye çalışmadan, sistemli çalışmanın başarılı uygulamalarını iyice inceleyip, kendimize uyarlayıp ilerlememizin en doğru yöntem olacağı görüşündeyim.
Uzun vadede kazanmak ve kazanmayı sürekli kılmak için en önemli unsurun sistemli çalışma olduğunu düşünüyorum. İş hayatında, bilim dünyasında, siyasette ve özel hayatta sistemli çalışan her zaman kazanıyor.
Yorum yapmak ister misin?