Becton Dickinson (BD) Türkiye Genel Müdürü Murat Erboz, son dört yıldır sağlık sektöründe yaptıkları yatırımlarla ciddi bir büyüme gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Hasta ve sağlık çalışanları için geliştirdikleri projelerden de bahseden Erboz, “Sağlık; ucu hastaya uzanan, doğrudan onu mutlu etmeye yönelik bir alan olduğu için bu sektörde çalışmak bana her zaman huzur verdi” diyor.
1897 yılında Maxwell W. Becton ve Fairleigh S. Dickinson tarafından temelleri atılan BD, 1906’da Amerika’nın ilk şırınga ve iğne üretim fabrikasını kurarak, ilk insülin enjeksiyon cihazı, ilk penisilin enjeksiyon cihazı, ilk vakumlu kan alma tüpü gibi alanında birçok ilklere imza atıyor. Şu an 50’den fazla ülkede yaklaşık 45 bin çalışanıyla faaliyet gösteren BD’nin Türkiye Genel Müdürü Murat Erboz; İK yapılanmaları, hasta ve sağlık çalışanı güvenliği projeleri ve geleceğe yönelik hedeflerini anlatıyor.
Eğitim hayatınızdan bahsedebilir misiniz? Kariyer yolculuğunuz nasıl başladı?
Bu son derece ilginç bir hikaye. Liseyi boğaz kenarındaki ihtişamlı bir tarihi binada, Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladım. Güzel anılarla geçen bir dört yıldan sonra Ankara Kara Harp Okulu’na geçtim. Bu okulda hem subaylık için gerekli olan askeri eğitimi alıyor hem de ODTÜ ve Hacettepe Üniversitesi’nden gelen hocaların da ders verdiği sistem mühendisliği programına tabi oluyorsunuz. Kara Harp Okulu’ndan tank subayı olarak mezun oldum. Fakat sonrasında sivil hayatta daha başarılı olacağımı hissettim. Askeri hayatı bıraktım ve mühendislik dışında iş hayatındaki diğer yönlerimi güçlendirmek adına MBA yaptım. Profesyonel iş hayatına Johnson&Johnson Medikal’de başladım. Saha satış ekibinden pazarlamaya ve satış yönetimine kadar cerrahi, radyoloji ve kardiyoloji alanlarında görevler aldım ve güzel bir dokuz yıl geçirdim. Ardından GE’nin (General Electric Healthcare) ameliyathane, yoğun bakım ve acil departmanlarına çözümler sağlayan iş biriminde satış ve pazarlama kısmında görev aldım. İki yıl sonra GE Sağlık Türkiye’nin pazarlama ve ticari operasyonlar direktörlüğü görevine geçerek yönetim ekinine katıldım. Son bir buçuk yıldır BD Türkiye’deyim ve burada olmaktan çok mutluyum. Hem çalışan sayısı hem de satış olarak çok ciddi bir büyüme gerçekleştirmiş başarılı bir organizasyonu devraldım ve hep birlikte yeni hedeflere doğru yol alıyoruz.
Kariyerinizde dönüm noktası diyebileceğiniz dönemler var mı?
Benim için ilk ve en önemli dönüm noktası son derece başarılıyken askeri hayatı bırakmak oldu. Kara Harp Okulu’ndan tank sınıfında altıncı olarak mezun oldum. Kurada İstanbul’u çekmem de büyük bir şans oldu. İstanbul’a geldikten sonra yetkinliklerimin profesyonel hayatta daha etkili olacağını, daha başarılı ve mutlu olabileceğimi anladım. Sağlık sektörü ucu hastaya uzanan, doğrudan onu mutlu etmeye yönelik bir alan olduğu için ilk günden itibaren o iç huzuru hissettim. Bu deneyim insana büyük bir motivasyon veriyor. Çalışırken sektöre bağlı zorlukları çok daha kolay aşabiliyoruz. Askeri hayattan çıkıp özel sektöre katılmak sanırım aldığım en ciddi karardı. Geriye dönüp baktığımda iyi ki bu yola çıkmışım diyorum.
Lider olmanın büyük sorumluluğuyla nasıl baş ediyorsunuz?
Profesyonel hayatta çalıştığınız üst yönetim ekibinin yetkinlikleri, karşılıklı şeffaflık ve güven ortamı çok değerli. Zorlu dönemeçlere gelmeden önce alacağınız kararlarda, birlikte yapacağınız analizlerin büyük etkisi var. Eğer yolda senaryolara iyi çalıştıysanız karar verme esnasında daha rahat oluyorsunuz. Ekibinizin desteği ve kendi tecrübeleriniz, şirketin etik değerleri ve kültürü çerçevesinde o anda hızlı karar vermeniz kolaylaşıyor. Sürekli değişen, dinamik bir ülkede yaşıyoruz. Bu nedenle iş hayatında da bu değişime ayak uydurmak ve hazırlıklı olmak çok önemli. Bize yol gösteren en büyük etkenler bu politikalar, etik değerler ve tecrübelerimiz.
İnsan Kaynakları departmanı hakkında neler düşünüyorsunuz?
İnsan Kaynakları büyümeyi sağlamada ve sürdürmede çok büyük role sahip olduğundan İnsan Kaynakları ekibinin de organizasyonumuz gibi genç, dinamik, kendi değer yargılarıyla şirket değer yargıları örtüşen, aynı zamanda gelişime açık kişilerden oluşmalı. Ekibe yeni yeteneklerin katılması, var olan çalışanların gelişiminin sağlanması, değer katan aktivitelerin takdir edilmesi, performansların etkin bir şekilde yönetilmesi, iş-özel yaşam dengesini sağlayacak bir ortam yaratılması gibi önemli konuların hepsi İnsan Kaynakları departmanının sorumluluğunda yer alıyor. BD’nin uzun dönem hedeflerine ulaşmada nasıl bir iş modeli gerekiyorsa, buna giden yolda İK’ya büyük bir rol düşüyor. Son dört yılda aldığımız yatırım kararları neticesinde organizasyon büyüklüğümüzü iki katına çıkardık ve alınan bu kararların doğruluğu bize büyümeyi getirdi . Bu nedenle sürdürülebilir büyüme için sürdürülebilir organizasyon yani şirket bağlılığı ve çalışanlarımızın şirketle kurdukları ilişki son derece önemli. Bu amaçla çalışanlarımızın hem gelişimlerini desteklemek, hem de doğru işler yaparak ortaya koymuş oldukları performansı takdir edip ödüllendirmek amacıyla satış ekibimiz için Kariyer Basamaklandırma programını hayata geçirdik.
Yetenek geliştirme hedefi çerçevesinde BD’deki global gelişim programları belli pozisyonlardaki kişilere yönelik olarak dizayn edildiği için bölgelerden sınırlı katılım alınabiliyor. Bu nedenle kendi içimizdeki yeteneklerin de doğru şekilde tespit edilip gelişimini sağlayabilmek adına “Yetenek Belirleme ve Geliştirme” programını tasarladık ve hayata geçirdik. Performans ve yetkinliklerine göre seçilen çalışanlarımız, değerlendirme merkezi uygulamalarına dahil ediliyor. Bir gün süren kapsamlı uygulamalarda program dahiline alınan çalışanlarımızın güçlü yanları ile gelişim noktaları belirleniyor ve sonuçlar ışığında geri bildirim seansları ile sonrasında kendilerine gelişim programları hazırlanıp takip ediliyor. Gelişim programları dahilinde, kişilere; iş üstünde deneyim kazanmaları için proje veya farklı deneyimlerden faydalanmaları için mentör atıyoruz. Ayrıca daha özellikli eğitime ihtiyaç duyan arkadaşlarımızı da eğitimlerle destekliyoruz. Bu gelişim programı sayesinde hem şirket içi yetenek hattını daha da güçlendirerek kendi içimizden terfileri sürdürmeyi hem de yeteneklerimizin şirketle bağını güçlendirmeyi hedefliyoruz. “Yetenek Belirleme ve Geliştirme” programı sayesinde globalde ancak 15 yılda eğitilmesini sağlayacağımız grupları birkaç yılda eğitebiliyoruz. İK departmanımız için çok önemli bu projenin geri bildirimini yakın dönemde alacağız.
Ödüllendirme konusunu da her zaman ajandamızın en üstünde yer almaktadır. Bu amaçla yerel, bölgesel ve global bir çok ödüllendirme programlarımız mevcut. Şirket değerlerimizle belirlenen Liderlik Standartlarımız çerçevesinde belirlenmiş olan davranış ve yetkinlikleri sergileyerek iş sonuçlarına olumlu etki eden projeler ortaya koyan arkadaşları etki derecelerine göre bronz, gümüş ve altın olarak ödüllendiriyoruz. Ayrıca geliştirdiğimiz Fikir Bende Projesi ile, organizasyonumuza artı değer katacak her türlü yeni fikirle gelen çalışanlarımızın projelerini değerlendirip ödüllendiriyor ve hayata geçirmek için destekliyoruz.
Ekibinizde yer almasını istediğiniz kişilerle ilgili öncelikleriniz nelerdir?
Son dört yıldır kazanmaya alışmış genç ve dinamik bir ekibiz. Zorlu hedeflerle yola çıkıyoruz ama yolda eğlenmeyi de biliyoruz. Ekibe dahil olacak kişilerin bu nedenle uyum sağlaması çok önemli. Başarılı olmamız da bu kültürle ilgili. Geleceğin liderlerini de işe almayı amaçlıyor; bu nedenle farklı bakış açıları getirecek kişilere öncelik veriyoruz. Enerji ve hevesi çok önemsiyoruz. Üstümüzde Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’yı (EMA) kapsayan 84 ülkelik bir bölge var. Bu bölgenin yönetim kurulunda dört, bölgesel üst düzey sorumluluklarda ise üç Türk yöneticimiz yer alıyor. EMA olarak adlandırdığımız bu bölgeye en çok katma değer sağlayan ülke biziz. Bu amaçla, çalışanlarımızın mobilitesi de çok önemli. 84 ülkeden bahsediyoruz ki, bu aynı zamanda çalışan için de büyük fırsatların ortaya çıkması demek. Bir diğer önemli nokta da, bünyemizde yer alan uzman kadromuz: Doktora derecesine sahip satış ve aplikasyon destek uzmanlarımız ve bünyemizdeki doktor ve hemşirelerimizle sağlık alanındaki son gelişmeleri yakından takip ediyor, en güncel klinik bilgileri paydaşlarımızla paylaşıyoruz. BD’nin medikal alanda farklılaştığı bir alan bu. Bunların dışında finans, insan kaynakları, kamu ilişkileri, kurumsal iletişim, halkla ilişkiler, ruhsatlandırma departmanlarımız son derece yetkin ve alanlarında tecrübeli ekiplerden oluşuyor.
Bugün bu sektörde yer almasaydınız nerede olmak isterdiniz?
Bu sektörde yer almasaydım pilot olmak isteyebilirdim. Çok büyük bir sorumluluk. Dev bir mekanizmayı yönetiyorsunuz. Sorumluluk, yetki ve güç, insanlara sevdiklerine ve istedikleri yerlere ulaşması konusunda yardım etmek amacıyla birleşiyor. Aynı zamanda farklı kültürleri görüyor, farklı yerlere gidiyorsunuz.
Stres yönetimi için neler yapıyorsunuz?
Evden çıkar çıkmaz stres başlıyor. Trafikte sabah ve akşam ciddi bir zaman geçiriyorum. Hem iş hem de hayat stresi çoğu kez üst üste geliyor. Buradaki en önemli rahatlama yolum çocuklarım. Sekiz yaşında bir erkek ve bir kız olmak üzere ikiz çocuklarım var. Onlarla geçirdiğim zaman stresi yok ediyor. Kişilik yapısı olarak da pozitif olduğumu söyleyebilirim. Kendimi olumlu taraflara odaklayabiliyorum. Uzun soluklu yüzme ya da sessiz bir ortamda kitap okuma da beni rahatlatabiliyor. Ama ilk tercihim ailem ve çocuklarımla geçirdiğim zaman.
BD olarak nasıl projeler yürütüyorsunuz?
Sağlık çalışanları ve hastalar tedavi süreçleri esnasında ciddi risklere maruz kalıyor. Hastane infeksiyonları, iğne batma ve kesici-delici alet yaralanmaları, yanlış insülin enjeksiyon tekniği ile buna bağlı oluşabilecek komplikasyonlar ve kan sıçramaları sonucu oluşabilecek hayati riskler gibi önemli sorunlar çok fazla görülüyor. Bu anlamda BD’nin ortak değer yaratacak en önemli projelerinden bir tanesi olarak gördüğümüz global bir güvenlik projemiz var. Türkiye’de de Hasta ve Sağlık Çalışanı Güvenliği Programı adı altında bu konuyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Hem sağlık çalışanlarının hem de hastaların hayati risklerini en aza indirgeyecek sistemler ve çözümler üretmek hedefiyle ilerliyoruz. Hastanın, hastaneye girdiği andan çıkışına kadar, maruz kalacağı uygulama hatalarını azaltacak araçların kullanımının ve bilincinin yaygınlaşması amacıyla eğitimler düzenliyoruz.
Bu bağlamda, BD Sağlık Öncülerimizin şimdinin ve geleceğin sağlık çalışanlarına verdiği teorik ve pratik eğitimler ile üç yılda 50 bine yakın kişiye ulaştık. Aralarında doktor ve hemşirelerin de bulunduğu uzman bir ekibimizden oluşan BD Sağlık Öncüleri Türkiye’de önde gelen 30’dan fazla dernekle işbirliği içerisinde çalışarak güvenlik ve iyi uygulamalar üzerine giderek artan bir değer yaratmayı hedefliyor. ABD ve AB mevzuatlarında hasta ve sağlık çalışanlarının güvenliği için yeni nesil teknolojiye sahip güvenlik donanımlı cihazların kullanımı zorunlu çünkü bahsettiğim nedenlerle hayatını kaybeden çok fazla kişi var. Bu sistemlerin yokluğu sebebiyle ne yazık ki Kırım Kongo virüsünden hayatını kaybeden, hepatit olan ve karaciğer operasyonu geçirmek zorunda kalan sağlık çalışanları bulunuyor. BD Türkiye olarak bizler de sağlık sektöründe güvenlik ve kalite standartlarının yükseltilmesi için çözümler üretiyor, mevzuatta gerçekleştirilebilecek iyileştirmelere destek vermek için konunun uzmanı isimler, sektörel paydaşlar ve karar vericiler ile işbirliği içerisinde çalışıyoruz.
Yorum yapmak ister misin?