Toplantıda emeklerinizin takdir edilmesini bekliyorsanız kesinlikle pasif dinleyici modundan çıkmanız gerekiyor. Aktif olmanız aynı zamanda sizin topluluk önünde konuşma kabiliyetine sahip olduğunuzun da bir göstergesi olarak dikkat çekebilir. İnsan Kaynakları Yöneticisi Nilüfer Özemir Soysal toplantı performansını anlatıyor.
Toplantı performansı diye bir şey var gerçekten! Siz de fark etmişsinizdir mutlaka. Az iş yapan ancak toplantıda sözü başkasına kaptırmayanlar, yani “toplantı performansı yüksek” çalışanlar var aramızda.
Takımda her üye eşit derecede katkı sağlamaz elbette, her takımda üyelerin rolü ve sağlayacağı katkı farklıdır. Bunları biliyor ve kabul ediyoruz etmesine ama çalışmalarda pasif kalan üyelerin toplantıda müthiş bir performans gösterebilmesi enteresan. Siz toplantıda müdür soru sorarsa nasıl toparlarız, nasıl yuvarlak cevaplar verir geçiştiririz diye düşünürken yaptıklarını ballandıra ballandıra anlatan birini duyunca kendinizden şüpheye düşebilirsiniz. Ama şimdi show zamanıdır ve artık sahne onundur. Diğer ekip üyeleriyle göz göze gelmemeye çalışırsınız, göz göze gelseniz gözlerinizle isyan edip haykıracaksınız belki, “Hayıııır, biz bunu birlikte yaptık” diye.
Toplantıda aksesuar olmak
Asıl hayret verici nokta ise iş yaparken pasif olan, ilgisiz kalan arkadaşınızın toplantıda anlatacak bunca şeyi nereden bulabildiğidir. Demek ki içten içten dinlemiş, sandığınız kadar ilgisiz değilmiş diye de suçluluk duygusuna kapılmanız cabası. Siz de umutsuzca çırpınırsınız biz de bir şeyler yapmaya çalıştık diye, kem küm edersiniz ancak müdürün zamanı değerli! Sizin adınıza zaten anlatıldı projede gelinen nokta, gösterilen çaba. Size de aksesuar olarak toplantıda bulunmak düştü. Diyecek tek sözünüz var –Bravo. Ancak bir sahne bu kadar gerçekçi olabilir. Ne yapacağız? Toplantının bu şekilde bitmesine izin mi vereceğiz? Yöneticinizle fırsatını bulur bulmaz görüşecek; emeklerinizi, çabanızı anlatacaksınız elbette. Hatta ufak ufak asıl emeği geçenlerin kimler olduğunu anlamasını sağlayacak düzeltmeler de yapılacak ki başka bir gözle de bakılması sağlanabilsin takım üyelerine.
Konuşma kabiliyeti bir performans göstergesi midir?
Bu noktada yöneticilik becerileri de önem kazanıyor. Yöneticinin proje süresince takım üyelerinin tümünü dinlemesi, anlaması, gözlemlemesi, geri bildirim vermesi ve desteklemesi gerekiyor. Gerçek yönetici sadece toplantıda gerçekleşen konuşmaların performans göstergesi olmadığını da en iyi bilenlerden biri olmalı. Pek çok yönetici de bizim geçtiğimiz yollardan geçmedi mi?
Yorum yapmak ister misin?