Grant Thornton’un her sene yaptırdığı araştırmaya göre Türkiye’de kadın yönetici oranında 5 puanlık bir düşüş yaşandı.
Araştırma sonuçlarına göre dünyada tepe yönetimlerde kadın yönetici bulunma oranı yüzde 24 olarak belirlendi. 2013, 2009 ve 2007 yılları ile aynı olan bu oran, 2004’teki yüzde 19’luk orandan 5 puan daha fazla. Orana bölgesel bakıldığında ise çok fazla değişiklik gözükmüyor. Yönetici oranlarının en düşük olduğu ülkeler arasında Doğu Avrupa (yüzde 37), Güneydoğu Asya (yüzde 35) ve Çin (yüzde 38) başı çekerken, Japonya (yüzde 9), Birleşik Arap Emirlikleri (yüzde 14) ve Hindistan (yüzde 14) bulunuyor. 2013 yılında Türkiye, kadın yönetici bulundurma bakımından yüzde 30’luk bir oran yakalamışken 2014 sonuçlarına göre bu oranda 5 puanlık bir düşüş sergiliyor. Türkiye bu ortalama ile Avrupa Birliği, G7, Kuzey Amerika ve global ortalamanın üzerindeyken; BRIC ve Doğu Avrupa’nın 7 ve 12 puan gerisinde bulunuyor.
Yönetimde kadın olmayan ülkeler
Araştırma sonucuna göre yönetimde kadın olmayan ülkeler grubunda gelişmiş ve kadının iş yaşamındaki varlığını pozitif ayrımcılık örnekleriyle destekleyen ülkeler bulunuyor. Danimarka’dan araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 71’inde hiç kadın yönetici yok. Bu oranlar sırasıyla Almanya’da yüzde 67, İsviçre’de yüzde 64, Japonya’da yüzde 63 ve Hollanda’da yüzde 60 olarak devam ediyor. Ataerkil yapıya sahip Japonya, araştırmadaki istikrarını koruyarak kadın yönetici konusunda en sonlardaki sıralamasını sürdürüyor.
Baltık ve Doğu Avrupa ülkeleri lider durumda
Araştırmanın en dikkat çeken sonucu Baltık (Esyonya, Letonya, Litvanya) ve Doğu Avrupa ülkelerinin kadın yönetici konusunda lider olmaları. Grant Thornton Türkiye ortaklarından Jale Akkaş, şirketlerin karar alma mekanizmalarındaki cinsiyet çeşitliliğinin uzun vadeli sonuçlar açısından daha isabetli sonuçlar doğuracağını, daha doğru kararların daha büyük ve etkili büyüme anlamına geleceğini vurguluyor.
Kota olmalı mı?
Araştırma sonuçlarından bir diğeri, kadın yönetim kurulu üyesi sayısında kota uygulamasına bakışı ortaya koyuyor. Bilindiği üzere SPK Türkiye’deki halka açık şirketlere en az bir kadın yönetim kurulu üyesi olması zorunluluğu getirmiş durumda. Uygulamaya etkisi tartışılsa da pozitif ayrımcılık adına böyle bir madde kanunlara eklendi. Araştırmaya Türkiye’den katılan temsilcilerin yüzde 71’i büyük halka açık şirketler için yönetim kurulunda kadın üye kotası olmasına olumlu bakıyor. Geçen sene bu soruya verilen pozitif cevapların oranı yüzde 76 idi. Araştırmanın global ortalamasına göre olumlu bakanların oranı yüzde 45.
Kadın yönetici en çok ‘satış’ta
Kadın yöneticilerin en çok yer aldıkları pozisyonun başında yüzde 23’lük bir oran ile satış geliyor. Ardından yüzde 16 ile CFO pozisyonu ve yüzde 13’erlik oranlarla insan kaynakları ve pazarlama yöneticiliği rolleri bulunuyor.
Türkiye’de mentorluk olanağı zayıf
‘Şirketiniz kadın çalışanlara yönelik özel bir destek/mentorluk programı uygulamayı planlıyor mu?’ sorusuna Türkiye’den verilen tüm cevaplar ‘hayır’. Global ortalamada ise %11’i ‘evet’ cevabı veriyor.
Sektörler bazında kadın yönetici oranı yüzde 51 ile eğitim ve sosyal hizmetler, yüzde 37 ile turizm ve yüzde 29’luk oranlarla finansal hizmetler ve sağlık sektörlerinde bulunuyor.
Yorum yapmak ister misin?