İşverenlerin, sorun yaşayan ve beklenen performansı gösteremeyen yeni çalışana şans vermesi, alışmasına yardımcı olması ve onu motive etmesi elbette çok önemli. Fakat bazen bu çaba tamamen gereksiz olabiliyor. Çünkü bazen işe alınan kişi ve işin kapsamı ya da ekip hiçbir zaman uyuşmayabilir. Eski Glassdoor İnsan Kaynakları Direktör yardımcısı, Profesyonel Koç ve İnsan Kaynakları Danışmanı Mariah Deleon, yanlış işe alımın neden olduğu sorunları anlatıyor.
Hiçbir İnsan Kaynakları uzmanı ya da yönetici, aradığı pozisyona uygun olmayan birini işe almak istemez. Tüm işe alım sürecinin uzun ve karışık olmasının da en büyük nedeni budur. Doğru aday bulunana kadar süreç devam eder. Bazen dört dörtlük geçtiği düşünülen bir işe alım sürecine rağmen, zamanla işe alımın başarısız olduğu ortaya çıkar. Bu noktadan sonra çalışanlar ve yöneticiler için zorlu bir süreç başlayacaktır. Profesyonel Koç ve İnsan Kaynakları Danışmanı Mariah Deleon, yanlış işe alım nedeniyle yaşanan sıkıntıları araştırmalar ve istatistikler eşliğinde özetliyor.
İşte yanlış işe alımın doğurduğu sıkıntılar:
Üretim sorunları
Uzmanlara göre yeni çalışanın işin sorumluluğunu tamamen üzerine alma, sorun çözme ve alışma süresi ortalama altı ayı buluyor. Yanlış bir işe alım söz konusu olduğunda şirketteki üretim süreci doğal olarak yavaşlıyor. Eğer şirket satış odaklıysa kötü işe alım satışları doğrudan etkileyebiliyor. Yöneticilerin zamanlarının yüzde 17’sini yeni çalışanın her anlamdaki adaptasyonuna ayırdıkları düşünülürse, yanlış işe alım yöneticinin bu süre içerisinde neredeyse haftada bir gün kaybetmesine neden oluyor.
Maddi kayıplar
Şirketler, yeni işe aldıkları çalışanlara maaş ve yan hakların yanı sıra eğitim için de bütçe ayırıyor. Eğitim bütçesi yanlış işe alımlarda ciddi bir maddi kayba dönüşüyor. Deleon, Robert Half International İK danışmanlık şirketi tarafından yapılan araştırmaları buna örnek veriyor. Kötü işe alımın organizasyona göre değişmekle birlikte yüzde 41 oranında ciddi bir maddi kayba yol açtığını söylüyor. Amerikan Çalışma Bakanlığı’nın araştırması ise yanlış işe alımın maliyetinin işverenin yıllık kazancının yüzde 10’una denk geldiğini gösteriyor.
Moral bozuklukları
Deleon, manevi kayıpların da üzerinde duruyor. Buna göre yanlış işe alım, işverenin çalışanı motive etmeye, iş öğretmeye ve iş yaptırmaya çok fazla vakit ayırmasına neden oluyor. Yeni çalışandan bir anda vazgeçmek istemeyen, ona bir şans daha veren işverenin ekibindeki moral grafiği ise bu dönemde düşebiliyor. Yöneticisiyle ideal zaman geçiremeyen, paylaşım yapamayan ve kendi öğrenme süreci de sekteye uğrayan takım üyelerinin motivasyonu düşüyor. Uzmanlara göre yanlış işe alım yüzde 35 oranında ekibin keyfini kaçırıyor.
Kötü itibar
Günümüzün transparan iş dünyasında çalışanlar bilgiye 7/24 ulaşabiliyor ve kolaylıkla aralarında dolaşıma sokabiliyor. Yanlış işe alımın diğer çalışanlar tarafından fark edilmemesi mümkün değil. Durumu tespit eden çalışanların şirkete güvenleri azalıyor, başka ortamlarda da bu durumu ifade etmekten çekinmiyorlar. Bu durum uzun vadede şirketin itibarının zarar görmesi anlamına geliyor.
Bu sonuçlara bakıldığında işe alım sürecinin ne kadar önemli olduğu bir kere daha ortaya çıkıyor. Aranan pozisyona uygun bir mülakat tekniğinin uygulanması, kişiye verilen deneme süresinin verimliliği ve görüşmede her şeyi bir bütün olarak değerlendirebilmek son derece önemli.
Yorum yapmak ister misin?