İş dünyası son 10 yılı değişim ve dönüşümle geçirdi. İş yapış biçimleri değişti, satış formülleri değişti, işe almak için aranan adaylar ise tümden değişti. Tüm bunlarla birlikte İnsan Kaynakları uzmanları da büyük bir kabuk değişimi yaşadı, adeta duvarlarını yıktı ve yeni çağın gerekliliklerine uygun uygulamalar geliştirmek için ilk adımlarını atmaya başladı.
İşte bu dönüşüm sürecinde İnsan Kaynakları uzmanlarının anlayış değişikliğine gitmesi büyük önem taşıyor. Uzmanların bu konuda odaklandığı birkaç önemli konu var. İlk olarak yeni çağın İnsan Kaynakları uzmanının iş dünyasını yakından tanımasının, bulunduğu sektörü tüm koşullarıyla iyi bilmesinin kısacası İK’nın dışındaki dünyayla birebir iletişim halinde olmasının zorunlu olduğunu vurguluyorlar. Bunu yanı sıra dijital dünya ve entelektüel alanda kendi gelişimini sağlayamayan bir İK uzmanının geleceğin çalışanlarına hizmet vermesinin olası gözükmediğine dikkat çekiyorlar.
Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz uzmanların yeni İK profesyoneli profilini bir araya getirdik.
İK’cılar “kamera arkasında” kalmamalı
Egon Zehnder International Yönetici Ortağı Murat Yeşildere öncelikle başarılı bir İK çalışanının kendi işi dışındaki dünyayı da iyi tanıması gerektiğini kaydediyor. Yeşildere, “Tercihen de İK dışında hayatının bir dönemini geçirmiş bir yöneticinin çeşitliliği daha iyi kucaklayabileceğini düşünüyorum. İş hayatında uzay biliminden bahsetmiyoruz; temel zarafete ve insani değerlere sahip her birey, insan ilişkilerini yönetme konusunda bir adım önde başlıyor bu yolculuğa” diye konuşuyor.
Başarılı bir İK’cının 6 ayrı yüzü olmalı
Uzun yıllardır İnsan Kaynakları Zirvesi’ni düzenleyen ekibin başındaki insanlardan biri olan MCT Danışmanlık Yönetici Ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Tanyer Sönmezer, İK yöneticilerinin altı ayrı yüzünün olması gerektiğini ifade ediyor. İnsan Kaynakları yöneticilerinin kişisel performansı destekleyen, organizasyon etkinliğini artıran, iş performansına katkıda bulanan ve değer yaratmayı sürdürülebilir hale getiren bir rolde olması gerektiğini anlatan Sönmezer bu altı ayrı yüzü şöyle sıralıyor:
- Geliştiren yönü
- Arabulucu yönü
- Entegre eden yönü
- Fasilitatör yani kolaylaştırıcı olmasını sağlayan yönü
- Yapan-sonuç alan yönü
- Dinleyen yönü
Kaçınılmaz olarak bilinmesi gerekenler var
Nicholson International Türkiye Ülke Müdürü Mutlu Eroğlu, artık İnsan Kaynakları uzmanları için teknolojinin iyi bilinmesinin yanı sıra bölgesel davranabilmek gibi kaçınılmaz olarak bilmesi gereken kurallar olduğunu dile getiriyor. Eroğlu, İngilizce bilgisinin, teknoloji ve e-platfomların, bölgesel davranabilmenin ve multi task olmanın kaçınılmaz olduğunu belirtiyor ve ekliyor, “İK’nın günümüzdeki en önemli rolü yetenek bulmak ve onları yönetmek.”
Z kuşağı gerçeğine karşı değişim, esneklikten geçiyor
Hugent İK Satış Direktörü Çağlan Ünal Üzümcü, İnsan Kaynakları uzmanlarındaki değişimin esneklikten geçtiğine dikkat çekiyor. İK’nın değişen dinamiklerinin her geçen gün daha esnek olabilmekten geçtiğinin altını çizen Üzümcü, artık Y kuşağı hatta Z kuşağı gibi bir gerçek olduğunu vurguluyor. “Mevcut personel yapısının değişimi, İK’nın bakış açısını değiştirebilmeli” diyen Üzümcü, “Artık işe alım, görüşmelerinde karşı tarafı sorgulayan, ne beklediğini ve istediğini net bir şekilde bilen, kariyer yolunu önceden belirlemek isteyen bir profil var karşımızda. İK da bu hızlı değişime ayak uydurmak zorunda” diyor.
Yorum yapmak ister misin?