YILMAZİPEK TEKSTİL
Bursa kumaşçılığı, dünya dokumacılığında her zaman özel bir yere sahip oldu. Bursa, Osmanlı Devleti'nin ipek ve dokuma merkezi, uluslararası bir ipek ve kumaş antreposuydu. 15. yüzyıldan itibaren büyük bir ciddiyetle organize edilen ipekçilik, kumaş dokumacılığı ve boyahaneler, Bursa'ya yüksek kalite ve haklı bir ün kazandırdı. Bursa'nın ihtişamlı kumaşları Avrupalı hanımları, beyleri asırlar boyunca giydirdi. Kumaşlar sarayları süsledi, vazgeçilmez bir arzu objesi oldu. Çağlar değişti ama Bursa kumaşlarının modası hiç geçmedi. Bugün Yılmazipek'in uluslararası tekstil sahnesindeki yeri bunu doğrular niteliktedir.
Birinci Dünya Savaşı sırasında yaralanarak iki kolunu kaybeden «çifte madalyalı» Faik Bey, İpek dokumacılığın öncülerinden, «yılmaz» savaşçılarından biri
20.yüzyılın başında dünya çalkalanıyor, Osmanlı İmparatorluğu tarih sahnesinden çekilirken memleketin ekonomik ve kültürel durumu geriliyor, hemen her şey gibi sükut içindeki Bursa kumaşçılığı da cumhuriyetin kurulmasını bekliyordu. Birinci Dünya Savaşı'nda görev alan Osmanlı askerlerinden biri de Faik Bey'di. Önce Çanakkale’de savaşan, ardından gönderildiği Galiçya Cephesi'nde yaralanarak iki kolunu kaybeden ve "kolsuz" lakabını alan, “çifte madalyalı” Gazi Faik Bey. Bu genç adam, savaş sonrası eşi Zehra Hanım ile birlikte Bursa'ya yerleşti, birinci derece maluliyetine rağmen ticaret hayatına atıldı. Cumhuriyet dönemi ipek dokumacılığının öncülerinden olan Faik Bey, yaşadığı ağır tecrübeye rağmen dirayetini yitirmemesinin onuruna, 1930’da kurduğu işletmesine "Yılmaz" adını verdi. Ülkedeki ilk standardizasyon çalışmaları kapsamında yayımlanan tamim gereği, malın cinsi ile birlikte üretildiği işletme isminin yazılması zorunluluğu getirilmesi ile işletmeden çıkan ürünlerin üzerinde Yılmaz İpek yazar oldu. 1934’de soyadı kanunu çıktığında Faik Bey önce Başarır soyadını almasına rağmen, kısa bir süre sonra ürettiği kumaşlara damgalanan Yılmaz ve İpek adlarını birleştirerek “Yılmazipek” soyadını aldı. Genç cumhuriyetin ona belki de kendinden en çok veren genç ve yılmaz girişimcisi, köklü bir geleneği uykusundan uyandırırken, geleceği de şekillendirdi. Atatürk’ün “Her fabrika bir kaledir” sözünü hedefine koyan Faik Beyin ülküsü bugün de yaşamaya devam ediyor. Yılmazipek, bir asra yaklaşan üretim süreci ve nesilden nesile uzanan yolculuğunda, Bursa kumaşçılığının, dünyadaki muadillerine nazaran üstünlüğünü sürdürmektedir.
Babadan oğula kurulan köprü
1929 doğumlu Doğan Yılmazipek Bursa ’nın ilk tekstil mühendislerindendir. 50’li yıllar da Kolsuz Faik’in öngörüsüyle Almanya’da Dokuma eğitimi aldı. İnovasyon aşığı, araştırmacı bir mühendis olan Doğan Yılmazipek, babasından devraldığı ipek ipliği üretimi ve ipek dokuma geleneğinin yanı sıra, zamanının teknoloji harikası pek çok ilke imzasını attı. Bunların arasında ameliyat ipliği, yelken bezi, bakır tel dokuma, roketlere konmak üzere iki bin metre uzunluğunda kesiksiz iplik üretimi, paraşüt kumaşı üretimi gibi zamanı için büyük atılım sayılacak üretimleri gerçekleştirmiştir.
Üçüncü kuşak dönemi
Markanın üçüncü kuşak temsilcisi, Yılmazipek Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmazipek, dede ve babasından öğrendiklerini, sıkı sıkıya bağlı olduğu teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilir bütünsel politikalarıyla yüksek standartlara taşımış, deneyimli ekibinden aldığı güçle Yılmazipek'i, Bursa kumaşçılığının dünyadaki önemli temsilcilerinden biri haline getirmiştir.
İlk yıllarında içindeki “İpekçilik Genleri”nin kodlamalarıyla ilerleyen Mehmet Yılmazipek, yüzlerce yıllık Bursa ipekçilik geleneğini yaşatmak için yeni çözümler üretmiştir. 1986 yılında İtalyanlarla ortak kurduğu ipek üretim işletmesi, Bursa’da başarıyla direnen son tesis olup, 2004’te kapanmadan önce 110 ton/yıl ipek ihracat rekorunu kırmıştır. Fakat aynı yıl Bursa’da olduğu gibi, dünyanın pek çok yerinde ipekçilik geleneği terk edilmektedir. Mehmet Yılmazipek hem yegâne işleri olan ipekçiliği, hem de yüzlerce yıllık Bursa-İtalya ipek ticaretinin son temsilcileri olma unvanını, İtalyan ortağıyla beraber maziye teslim eder. İpek geleneğinin son temsilcisi olarak, artık ipekli üretmese de ağırlıklı olarak ipek dokunuşlu rayon kumaşlardan oluşan Pastel By Yılmazipek® markasını yaratır. Rayonda ana omurgayı oluşturan d.n.a ya da ipeğe en iyi alternatiflerin sunulduğu Silk Allure, markanın önemli koleksiyonları arasındadır. 2020 itibarıyla üretim skalasının tamamının sürdürülebilir olmasını hedefleyen Mehmet Yılmazipek, dünyada ilk kez fillsens® ipliğiyle üretimini gerçekleştirdiği, FSC belgeli fillsens koleksiyonunu, dünya tekstil sektörüne sunarak bir ilke imzasını atmıştır. Aynı felsefe doğrultusunda yarattığı Reborn® markası ise, geri dönüşümden kazanılmış tüm iplik çeşitleriyle harmanladığı bir koleksiyonudur.