Enerji yoğunluğu, bir ekonominin veya sektörün enerji tüketimini üretim kapasitesine göre değerlendiren bir orandır. Daha basit bir ifadeyle, bir birim ekonomik çıktı üretmek için ne kadar enerji kullanıldığını gösterir.
Enerji yoğunluğu, enerji verimliliğinin ölçülmesi açısından önemli bir göstergedir. Tipik olarak bir ülkenin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYİH) başına tüketilen enerji miktarı ile hesaplanır ve MJ/1000$ olarak ifade edilir. Tarihsel olarak, enerji yoğunluğu sanayileşme süreçlerinde yüksek seviyelerde seyretmiştir ancak teknolojik gelişmelerle birlikte azalma göstermiştir. Örneğin, yenilenebilir enerji kaynaklarının ve enerji verimliliği önlemlerinin yaygınlaşması ile enerji yoğunluğu düşük seviyelerde tutulabilmektedir. Farklı sektörlerde ve bölgelerde farklılık gösterebilir, bu nedenle sektörel enerji yoğunluğu çalışmaları da yapılır.
Enerji yoğunluğu, modern enerji sektöründe ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri kapsamında öncelikli bir konudur. Artan enerji verimliliğiyle düşük enerji yoğunluğu, ekonomik büyümeyi enerji tüketimindeki büyük artışlar olmadan sağlama yolunda önemli bir avantajdır. İşletmeler için operasyonel maliyetlerin düşmesini ve karbon ayak izlerinin azalmasını sağlar. Ayrıca, enerji yoğunluğunun düşürülmesi, enerji güvenliği sağlamak ve sera gazı emisyonlarını azaltmak açısından kritik bir öneme sahiptir.
Gelişmekte olan bir ülke, enerji tüketimini daha verimli hale getirmek amacıyla bir dizi politika başlatır. Bu politika kapsamında, enerji yoğunluğunun azaltılması için üretim sektöründeki fabrikaların enerji verimliliği teknolojilerine yatırım yapması teşvik edilir. Bu sayede daha az enerji tüketerek ekonomik büyümelerini sürdürebilirler. Bu senaryo, aynı zamanda ülkenin karbon emisyonlarını da düşürmesine yardımcı olur ve uluslararası çevresel taahhütlerini yerine getirmesine katkı sağlar.