Dağıtılmış Stok, bir işletmenin ürünlerini farklı coğrafi bölgelerdeki depo ve dağıtım merkezlerinde stoklaması anlamına gelir. Bu yöntem, ürünlerin müşterilere daha hızlı ve verimli bir şekilde ulaşmasını sağlamayı hedef alır.
Dağıtılmış Stok kavramı, geleneksel merkezi depolama sistemlerinin bir alternatifidir. Tarihsel olarak, merkezileşmiş depolama modelleri yaygın olarak kullanılmıştır ama artan e-ticaret ve müşteri beklentileri, daha dinamik ve esnek stok çözümlerini gerektirmiştir. Dağıtılmış stok yönetimi, ürünlerin satış noktalarına ve müşterilere daha yakın konumlarda tutulmasını sağlar. Bunun sonucunda, nakliye süreleri kısalır, lojistik maliyetleri azalır ve müşteri memnuniyeti artar. Aynı zamanda risklerin ve operasyonel aksamaların daha hızlı yönetilmesine olanak tanır. Günümüzde, büyük perakende zincirleri ve e-ticaret devleri gibi şirketler, bu yaklaşımı benimseyerek işlem hızlarını ve hizmet kalitelerini artırmışlardır.
Dağıtılmış Stok, modern satış ve tedarik zinciri süreçlerinde önemli bir yer tutar. İşletmeler için bu model, envanter maliyetlerini optimize etmek ve ürünlerin daha hızlı bir şekilde pazara sunulmasını sağlamak açısından kritiktir. Müşteriler ise daha kısa teslimat süreleri ve daha iyi hizmet kalitesinden yararlanır. Özellikle e-ticaret sektöründe, müşteri beklentilerinin hızlı değişmesi ve yerelleşmiş hizmet gereksinimleri, Dağıtılmış Stok modelinin benimsenmesini teşvik etmiştir. Bu yöntem, genel maliyetleri azaltmak, pazara hızlı erişimi sağlamak ve müşteri deneyimini iyileştirmek gibi stratejik avantajlar sunar.
Büyük bir e-ticaret şirketi, yüksek talep gören bir ürün için Dağıtılmış Stok yöntemini benimsemiştir. Bu ürün, müşterilere daha hızlı teslim edilebilmesi için, ülke çapında ve stratejik bölgelerde bulunan depolarda tutulmaktadır. Bu şekilde, sipariş verildiğinde ürün en yakın depodan müşteriye yönlendirilir ve teslimat süresi önemli ölçüde kısalır. Bu yaklaşım, hem müşteri memnuniyetini artırır hem de şirketin lojistik maliyetlerini düşürür.