Reaktör, bir kimyasal reaksiyonu kontrol etmek veya tezahür ettirmek için kullanılan bir cihaz veya sistemdir. Enerji üretimi gibi çeşitli endüstriyel süreçlerde kilit bir rol oynayabilir.
Reaktör terimi, genellikle bir nükleer enerji santralinin kalbinde yer alan ve yakıt çubuklarının nükleer fisyon yoluyla enerji ürettiği nükleer reaktör için kullanılır. Ancak kimya endüstrisinde de kimyasal tepkimeleri kontrol etmek için oldukça sık başvurulan bir cihazdır. Tarihsel olarak, ilk nükleer reaktör CP-1, 1942 yılında Enrico Fermi tarafından geliştirilmiştir. Günümüzde reaktörler, sadece enerji üretimi için değil, aynı zamanda petrokimya sanayiinde, farmasötik üretimde ve hatta su arıtma sistemlerinde de kullanılabilir. Kimyasal reaktörlerin tasarımı, reaksiyonun türüne ve beklenen sonuca göre değişiklik gösterir.
Modern üretim ve enerji sektörlerinde reaktörler, sürdürülebilir enerji kaynaklarının oluşturulmasında kritik bir rol oynar. Reaktörlerin kullanımı, enerji üretiminde maliyetlerin düşürülmesine ve verimliliğin artırılmasına yardımcı olabilir. Özellikle nükleer reaktörler, fosil yakıtlara alternatif olarak düşük karbon emisyonlu enerji kaynağı sunar. İşletmeler için enerji güvenliğini sağlarken, tüketicilere de kesintisiz enerji tedariki sağlayabilir.
Bir biyokimya şirketi, yeni bir antibiyotik üretim sürecini optimize etmek istiyor. Reaktörler, bu sürecin merkezinde yer alıyor ve çeşitli biyokimyasal tepkimeleri gerçekleştirmek için kullanılıyor. Şirket, reaktör koşullarını ince ayarlayarak üretim kapasitesini artırmayı ve maliyetleri düşürmeyi hedefliyor. Bu senaryo, reaktörlerin üretim süreçlerindeki kritik rolünü ve enerji/verimlilik dengesini sağlama potansiyelini gözler önüne serer.