Stator, elektrik motorları ve jeneratörlerde bulunan, hareket etmeyen, yani sabit bir parça olarak işlev görür. Çalışma prensibi, motor veya jeneratörün etrafında elektromanyetik alan oluşturarak rotor adı verilen döner parçanın hareket etmesine katkı sağlar.
Stator, özellikle elektrik motorları ve jeneratörlerde, elektromanyetik alanın oluşturulmasında kritik bir rol üstlenir. Tarihsel gelişimi, 19. yüzyılın sonlarına doğru elektrik motorlarının yaygınlaşması ile başlamıştır. O dönemden itibaren, stator tasarımları ve malzeme bilimindeki ilerlemeler doğrultusunda daha verimli ve dayanıklı hale getirilmiştir. Statorun temel görevi, iç kısmında yer alan rotorun dönmesini sağlamak için bir manyetik alan oluşturmaktır. Bu alanın oluşturulmasında stator sargıları kullanılır. Yeni nesil stator tasarımları, enerji kaybını minimize edecek şekilde geliştirilir ve özellikle enerji verimliliği yüksek motorlarda kullanılır. Günümüzde, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektrik enerjisinin dönüştürülmesinde, rüzgar türbinlerinde ve birçok endüstriyel uygulamada statorlar aktif olarak görev alır.
Stator, modern üretim ve enerji sistemlerinde enerji dönüşüm süreçlerinin merkezinde yer alır. Özellikle yenilenebilir enerji sistemlerinde, enerjinin maksimum verimlilikle dönüştürülmesi için yüksek performanslı stator tasarımları kullanılır. İşletmeler için, enerji verimliliği ve operasyonel maliyetlerin düşürülmesi açısından önemli katkılar sağlar. Müşterilere ise daha çevre dostu ve sürdürülebilir enerji kullanımı sunar. Statorlar, bu alanlarda teknolojik yeniliklerle birleşerek elektrik motorlarının ve jeneratörlerin performansını artırır, daha az enerji tüketimi ve daha uzun ömür sağlar.
Bir elektrikli otomobil fabrikasında, üretim hattında çalışan mühendisler, araçların motor sistemlerinde daha fazla enerji verimliliği ve daha az enerji kaybı sağlamak için stator tasarımını optimize ederler. Bu işlem, hem üretici maliyetlerini düşürür hem de aracın kullanım süresince daha az enerji tüketmesini ve çevresel etkilerini azaltmasını mümkün kılar. Bu sayede, elektrikli araç kullanıcıları, daha uzun menzilli ve sürdürülebilir bir ulaşım imkanı elde ederler.