Jeodezi; dünyanın şekli, boyutları ve yerçekimi alanını inceleyen bilim dalıdır. Kısaca, yeryüzünün ölçülmesi ve haritalanması ile ilgili çalışmaların merkezinde yer alır.
Jeodezi, Antik Yunan dönemine kadar uzanan kökleriyle, zaman içinde büyük bir evrim geçirmiştir. Başlangıçta sadece yeryüzünün şeklinin (geoidi) belirlenmesi amacıyla kullanılan bu bilim dalı, günümüzde konum belirleme, navigasyon, uzaktan algılama ve daha birçok alanda kritik bir rol oynar. Uydu teknolojileri ve GPS (Global Positioning System: Küresel Konumlama Sistemi) ile birlikte jeodezi, artık zamansal ve mekânsal hassasiyetin zirvesine çıkmıştır. Son dönemlerde yer şekillerindeki değişimlerin gözlemlenmesi adına yapay zeka ve büyük veri kullanımı, jeodezinin çok daha dinamik bir hale gelmesine olanak tanır.
Jeodezi, modern ölçüm tekniklerinin gelişimiyle, inşaat, haritacılık ve ulaşım gibi sektörlerde devrim yaratmıştır. İnşaat projelerinde yapıların sağlamlığını ve doğruluğunu sağlamak adına hassas ölçümler yapılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda, doğal afetler sonrasında hızlı ve etkili kriz yönetimi için jeodezik veriler vazgeçilmez bir kaynak sunar. Küresel konumlama sistemleri (GPS) günlük yaşamda navigasyon ve koordinat belirleme adına kritik öneme sahipken, bu teknolojinin işleyişinde jeodezi temel bir rol oynar.
Hızla gelişen bir şehirde yeni bir köprü projesi başlatılır. Başarılı bir inşa süreci için jeodezi biliminin katkısı çok önemlidir. Proje ekibi öncelikle jeodezi disiplinlerini kullanarak köprü inşaasına yönelik kapsamlı bir zemin etüdü yapar. Zemin hareketleri, yer altı su seviyeleri ve mevcut topografya gibi faktörleri dikkate alarak köprünün tasarımına yön verilir. Ayrıca, GPS ve uydu verileri kullanılarak köprünün konum ve yön tayini yüksek hassasiyetle sağlanır ve bu sayede yerleşim yerleri ile entegrasyon ve ulaşım ağları mükemmel bir şekilde planlanır.