Asgari geçim indirimi (AGİ), çalışanların temel yaşam gereksinimlerini karşılamalarını sağlamak amacıyla devlet tarafından sağlanan bir vergi indirimidir. Bu uygulama, çalışanların gelirlerinden belirli bir oranın vergi matrahından düşülmesi ile gerçekleşir.
Asgari geçim indirimi, bir kişinin veya ailesinin yaşamını sürdürebilmesi için gereken minimum gelir miktarını vergi matrahından düşmeyi amaçlayan bir sistem olarak ortaya çıkmıştır. Türkiye'de bu uygulama, 2008 yılında yürürlüğe girmiş ve ilerleyen yıllarda çalışanların gelirlerini koruma ve yaşam standartlarını yükseltme amacıyla güncellemelerle şekillendirilmiştir. AGİ, kişinin medeni durumu ve çocuk sayısına göre farklılık gösterebilir. Örneğin; bekar bir çalışan ile evli ve üç çocuklu bir çalışanın AGİ oranı farklı olabilir. Çeşitli ülkelerde benzer vergi indirimleri uygulanmakla birlikte, bazı ülkelerde çalışan sayısı ve ekonomik koşullara göre yeniden düzenlemelere gidilebilmektedir.
Modern iş dünyasında asgari geçim indiriminin (AGİ) önemi, çalışanların satın alma gücünü artırması ve yaşam kalitesini iyileştirmesinden kaynaklanır. İşletmeler için bu indirim, çalışan motivasyonunu yükseltir ve dolayısıyla iş verimliliğini artırabilir. AGİ'nin etkisi, vergi yükünü azaltarak çalışanlara daha fazla net gelir elde ettirme yönündedir. Bu durum, düşük ve orta gelir gruplarını destekleyerek ekonomik farklılıkları dengelemeyi amaçlar. İşverenler açısından da bu uygulama, personelin iş tatminine katkıda bulunarak çalışan bağlılığını güçlendirebilir.
Bir çalışan, evli ve iki çocuğa sahip olduğunu düşünelim. AGİ uygulaması bu çalışanın medeni durumunu ve çocuk sayısını dikkate alarak hesaplanır. Örneğin, bu çalışanın aylık brüt maaşı 10.000 TL, vergi matrahı ise asgari geçim indirimi düşüldükten sonra belirlenir ve sonunda daha düşük bir gelir vergisi öder. Bu durumda, çalışan daha fazla net maaş elde eder ve yaşam standartlarını yükseltebilir.