CIF, uluslararası ticarette satıcının mal bedeli, sigortası ve navlunun bedelini karşıladığı bir teslim şeklidir. Bu ticari terim, malın belirlenen varış limanına kadar taşınması süresince maliyetlerin satıcı tarafından karşılandığı anlamına gelir.
CIF terimi, İngilizce "Cost Insurance and Freight" kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır ve uluslararası ticarette oldukça yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Bu terim, ilk olarak denizyolu taşımacılığı ile ilgili sözleşmelerde kullanılmış olup, zamanla diğer taşıma modlarına da uygulanmaya başlanmıştır. Bu taşıma teriminin kullanılması durumunda, satıcı malın deniz taşıması süresince karşılaşabileceği risklere karşı sigorta yaptırır ve malın varış limanındaki harcamalarını da üstlenir. Günümüzde, özellikle kıtalararası malların taşınmasında tercih edilen bir yöntem olarak bilinir. CIF'nin taleplerdeki artışı, ticaretin dijitalleşmesi ve lojistik sektöründeki gelişmelerle de desteklenmektedir.
CIF, ticarette riski ve maliyeti satıcıya yükleyerek, alıcı için daha güvenli ve öngörülebilir bir ticaret ortamı yaratmaktadır. Bu teslim şekli sayesinde, alıcı herhangi bir ekstra maliyetle karşılaşmaksızın malın belirtilen varış limanına ulaşmasını bekler. Satıcı, ilgili navlun ve sigorta prosedürlerini tamamlayarak, alıcının ek bir yükümlülük altına girmesini engeller. Modern satış süreçlerinde CIF, firmalar için rekabet avantajı sağlayarak, müşteri memnuniyetini artıran bir unsur olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda, çevrimiçi platformlar aracılığıyla yapılan ticaretlerde de yaygın olarak uygulanır.
Bir Türk tekstil üreticisi, Almanya'daki bir alıcıya 1000 adet kıyafet satışı için CIF anlaşması yapar. Satıcı, kıyafetlerin Türkiye'den Hamburg limanına taşınması için navlun ücretini ve olası risklere karşı sigorta masraflarını karşılar. Mallar gemiye yüklendikten sonra, alıcı malların Hamburg limanına ulaşmasını bekler ve varışta herhangi bir navlun ya da sigorta masrafı ile karşılaşmaz.