Fiktif (Fictive), gerçekte var olmayan ama var gibi kabul edilen veya tasarlanan şeyleri ifade eder. Bu terim genellikle kurgu, hikaye veya teorik durumlar için kullanılır.
Fiktif (Fictive), esasen hayal gücünün bir ürünüdür ve genellikle edebiyat, sinema ve diğer sanatsal alanlarda karşımıza çıkar. Tarihsel olarak, fiktif kavramları toplumlar çeşitli sebeplerle yaratmış, mitolojiler veya efsaneler gibi anlatılarla kültürel değer ve normları şekillendirmiştir. Ayrıca, günümüzde satış ve pazarlama stratejilerinde de kullanılabilir; örneğin, hikaye anlatımı veya yaratıcı reklamcılık, tüketicinin marka veya ürünle duygusal bir bağ kurmasına yardımcı olabilir. Fiktif terimi farklı yorumlarla da genişletilebilir; bazıları onu yalın bir hayal ürünü olarak, bazıları ise eğitimsel veya stratejik bir araç olarak görebilir.
Fiktif kavramı, modern satış stratejilerinde büyük bir öneme sahiptir çünkü hikaye anlatımını ve duygusal bağı teşvik eder. Tüketiciler genellikle bir ürün veya hizmete sadece fiziksel özelliklerinden dolayı değil, aynı zamanda onlarla kurdukları duygusal bağlar nedeniyle de ilgi gösterir. Fiktif anlatımlar, markaların bu bağı kurmasına olanak tanır, yenilikçi ve dikkat çekici pazarlama kampanyaları oluşturarak tüketici kitlesine ulaşabilir. Böylece, müşterilerle daha derin ilişkiler gerçekleştir, sadakat sağlanabilir ve marka değeri artırılabilir.
Bir teknoloji şirketi, yeni bir ürününü tanıtmak için gelecekte geçen fiktif bir senaryo oluşturabilir. Bu hikaye, potansiyel müşterilere ürünün gelecekte nasıl bir fark yaratacağını, günlük yaşamlarında ne gibi kolaylıklar sağlayacağını ve olası teknolojik gelişmelerin etkilerini gösterir. Bu tür bir yaklaşım, tüketicilerin marka ve ürünle duygusal bir bağ kurmasına yardımcı olur, yani ürün sadece işlevselliği ile değil aynı zamanda hayal gücü sayesinde de ilgi çekici hale gelir.