Intermodal Taşımacılık, farklı ulaşım modlarının entegre kullanılarak taşımacılık yapılmasıdır. Bu süreçte genellikle kara, deniz ve demir yolları bir araya gelir, yükler bir nakliye birimi değiştirilmeden çeşitli taşıma sistemleri arasında taşınabilir.
Intermodal Taşımacılığın kökeni 18. yüzyıla dayanmaktadır fakat modern anlamda gelişimi 20. yüzyılın ortalarına dayanır, özellikle konteyner sistemlerinin yaygınlaşmasıyla hız kazanmıştır. Taşımacılıkta verimlilik ve maliyet odaklı çalışan şirketler için intermodal çözümler avantaj sağlar. Örneğin, bir ürünün Çin’den Almanya’ya taşınmasında ilk olarak deniz yolu, ardından demir yolu ve son olarak kara yolu kullanılması pratik bir senaryo olabilir. Intermodal taşımacılık, zaman ve maliyet tasarrufu sağlarken çevresel etkileri azaltmada da önemli rol oynayabilir.
Intermodal Taşımacılık, maliyet etkinliği ve esneklik sağlayarak satış süreçlerinde önemli avantajlar sunar. İşletmelere, daha geniş bir tedarik zinciri yönetimi sağlarken, farklı pazarlara hızlı erişim imkanı verir. Müşterilere kesintisiz ve daha güvenilir bir teslimat süreci sunulur. Özellikle günümüzde çevre bilinci ve sürdürülebilirlik yaklaşımı ile taşımacılık sistemlerinde emisyon azaltma hedeflerinde stratejik bir role sahiptir. Intermodal çözümlerle karbon ayak izinin azaltılması işletmelerin itibarlarını artırabilir.
Bir elektronik üreticisi, Asya'daki bir fabrikadan Avrupa'daki dağıtım merkezine ürün taşır. Ürünler önce Asya'dan bir deniz limanına konteynerlerle sevk edilir ve burada gemiye yüklenir. Avrupa'daki bir limana ulaştıktan sonra konteynerler bir demir yolu aracılığıyla iç bölgelere taşınır ve en yakın depo veya dağıtım merkezine kara yolu ile ulaştırılır. Bu süreç, taşımacılıkta maliyet etkinliğini ve çevresel faydaları maksimize ederek, satış süreçlerini olumlu şekilde etkiler.