Sermaye, bir işletmenin mal ve hizmet üretimini finanse etmek için kullandığı, nakit, hisse senetleri veya diğer finansal varlıklardan oluşan kaynaktır.
Sermaye, ekonomik büyümenin temel taşlarından biridir ve iş dünyasında finansal bir motor olarak kabul edilir. Tarihsel açıdan bakıldığında, sermaye kavramı 14. yüzyılın İtalya'sında ortaya çıkmış, daha sonra sanayi devrimiyle birlikte yaygın bir terim haline gelmiştir. Günümüzde, sermaye, hem fiziksel sermaye (makineler, bina gibi) hem de entelektüel sermaye (know-how, marka değeri gibi) olarak farklı şekillerde değerlendirilmekte. Ayrıca, sermayenin ekonomik kalkınma üzerindeki rolü sürekli tartışılmakta ve gelişen finansal araçlar sayesinde sermaye piyasaları genişlemektedir. Örneğin, girişim sermayesi (VC - Venture Capital) teknolojik yeniliklerin desteklenmesinde kritik bir rol oynar.
Sermaye, modern satış süreçlerinde işletmelerin büyümesi, inovasyon yapması ve rekabet avantajı elde etmesi için gereklidir. İşletmeler, ürün geliştirme ve pazarlama stratejileri için sermayeye ihtiyaç duyarlar. Bu kaynak, şirketlerin operasyonel performansını artırmalarına olanak tanırken, aynı zamanda müşteri memnuniyetini ve sadakatini etkilemektedir. Örneğin, döner sermayenin etkin yönetimi, işletmelerin nakit akışını optimum düzeyde tutmasını sağlar. Ayrıca, son yıllarda ortaya çıkan yeşil sermaye yatırımları, çevre dostu teknolojilerin ve sürdürülebilir iş modellerinin benimsenmesini teşvik etmektedir.
Bir girişimci, yenilikçi bir teknoloji ürünü geliştirmek amacıyla bir start-up kurduğunda, ilk adımda finansman ihtiyacını karşılamak için çeşitli sermaye kaynaklarına ulaşmaya çalışabilir. Girişim, yatırımcılarla görüşerek tohum sermayesi (seed funding) elde eder ve bu sayede ürün geliştirme, Ar-Ge ve pazarlama faaliyetlerini finanse edebilir. Başarılı bir ürün lansmanı sonrası şirket, yeni pazarlara açılmak için ek olarak girişim sermayesi (venture capital) arayışına girebilir.