Volatilite, bir finansal enstrümanın belirli bir dönem boyunca getirisinin ne kadar değişken olduğunu gösteren bir ölçüttür. Diğer bir deyişle, bir varlığın fiyatının zamana yayılmış olarak ne kadar dalgalandığını ifade eder.
Volatilite, genellikle standart sapma veya varyans kullanılarak hesaplanır ve riskin bir ölçüsü olarak kabul edilir. Yüksek volatilitedeki bir varlık, düşük volatility'deki bir varlıktan daha fazla risk taşıyabilir; çünkü fiyatlar daha geniş aralıkta değişebilir. Tarihsel olarak, volatilitenin ölçülmesinde Black-Scholes Modeli gibi finansal modeller geliştirilmiştir. Son yıllarda, derivatif ürünleri ve algoritmik ticaretin yaygınlaşmasıyla volatilite ölçümleri ve tahminleri daha karmaşık hale gelmiştir.
Volatilite aynı zamanda piyasa oynaklığı olarak da bilinir ve yatırımcıların karar alma sürecinde önemli bir rol oynar. VIX veya "Korku Endeksi" olarak bilinen Chicago Board Options Exchange (CBOE) Volatility Index, piyasadaki yatırımcıların beklenen volatility'sini ölçmektedir.
Volatilite, özellikle finansal piyasalarda risk yönetimi stratejileri geliştirirken kritik bir faktördür. Sık değişiklikler gösteren piyasalarda, yüksek volatility dönemleri, yatırımcıların potansiyel kar veya zararlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Aynı zamanda sigorta ürünleri, opsiyon ticareti ve risk hesaplamalarında da önemli bir faktördür. İşletmeler, volatilitenin olası etkilerini göz önüne alarak finansal planlamalarını yapmalıdır. Yatırımcılar için, volatilitenin anlaşılması risk değerlendirmesinde ve daha bilinçli kararlar almalarında yardımcı olabilir.
Bir yatırımcı, yüksek volatiliteye sahip bir teknolojik hisse senedine yatırım yapmayı planlıyor. Bu yatırımın potansiyel kazanç fırsatları sunmasına rağmen, aynı zamanda son derece dalgalı fiyatlar nedeniyle büyük kayıplar yaşama riski taşıdığını değerlendirerek karar vermektedir. Yatırımcı, stop-loss emirleri gibi risk azaltma stratejileriyle bu high-volatility yatırımın potansiyel zararlarını minimize etmeyi planlar.