Kaldıraç, başkalarının sermayesinden yararlanarak potansiyel getirileri artırma stratejisidir. Bu yaklaşım yatırım veya işletme faaliyetlerinde daha fazla kâr elde etmek amacıyla kullanılabilir.
Kaldıraç (Leverage), özellikle finans ve yatırım dünyasında sıkça kullanılan bir terimdir. Yatırımcılar veya şirketler, kendi özkaynaklarının ötesinde finansal araçlar (örneğin borçlanma) kullanarak yatırımlarını artırırlar. Kaldıraç kullanımı, sermaye verimliliğini artırırken, doğru yönetilmediğinde mali riskleri de artırabilir. Tarih boyunca kaldıraç, özellikle bankacılık ve borsa sektörlerinde krizlerin tetiklenmesinde rol oynamıştır; 2008 Küresel Finansal Krizi bunun en büyük örneklerinden biridir. Bazı ekonomistler, aşırı kaldıraç kullanımı nedeniyle krizlerin meydana geldiğini öne sürmüşlerdir. Bununla birlikte, kalkınma ve ekonominin büyümesi için doğru kaldıraç stratejileri kullanıldığında büyük fırsatlar sunabilir.
Kaldıraç, işletmelere, daha küçük bir sermaye ile büyük yatırımlar yapma olanağı sağlar. Ticari anlamda, gelir potansiyelini maksimize etme yolunda kaldıraç önemli bir araçtır. Müşteriler perspektifinden, kaldıraç, piyasalara düşük sermaye ile girmelerini sağlar. Ancak, kaldıraç kullanımı, aynı şekilde zarar riski de taşır, dolayısıyla güvenli yönetilmesi gerekir. Günümüzde teknolojinin de katkısıyla dijital platformlar üzerinden kaldıraç kullanımı daha erişilebilir hale gelmiştir ve piyasalardaki hareketlilik artmıştır.
Küçük bir teknoloji firması, yüksek büyüme potansiyeline sahip bir projeye yatırım yapmayı planlıyor. Firma, 100.000 TL özsermayesiyle projenin sadece küçük bir kısmını finanse edebilecek durumda. Ancak, banka kredisi alarak 400.000 TL daha elde ediyor ve toplamda 500.000 TL'lik bir yatırımı finanse edebiliyor. Bu kaldıraç stratejisi sayesinde firma, projenin başarıya ulaşması durumunda özkaynak getirisini önemli ölçüde artırabilir. Ancak tersine, proje başarısız olursa borcun geri ödenmesi, firma için ciddi bir mali baskı oluşturabilir.